Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9173 Esas 2016/804 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9173
Karar No: 2016/804
Karar Tarihi: 25.01.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9173 Esas 2016/804 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı borçluya kredi kullandırmış; davalı ise söz konusu krediye müşterek müteselsil borçlu olarak imza atmıştır. Borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatılmış, davalı itiraz etmiştir. Mahkeme, davalının kefil sıfatıyla imza attığı ve kefalet limitinin aşılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve takibin devamına hükmetmiştir. Ancak, davalı daha sonra kredi alacağına mahsupen çek ile ödeme yaptığını iddia etmiş ve bu hususun incelenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, bu iddiayı dikkate almadan bilirkişi raporuna dayanarak karar verdiği için karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu madde 481, İcra İflas Kanunu madde 64.
19. Hukuk Dairesi         2015/9173 E.  ,  2016/804 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı borçluya kredi kullandırıldığını, davalı ..."ın ise söz konusu krediye müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile imzası bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibe ve davaya konu kredi borcunun ... tarafından çek verilmesi ile sona erdiğini, davacının borcun yenilenmesi anlamında bir beyanı da bulunmadığını, kefaletin asıl borçla birlikte sona erdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmede kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu ve kefalet limitinin 75.000 TL olduğu, 17/09/2012 temerrüt tarihi itibariyle borç ve ferilerinin kefalet limiti altında kaldığı, kefaletin geçersizliği sonucunu doğuracak herhangi bir hukuki sebebin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/9800 sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 19.439,32 TL asıl alacak, 554,92 TL işlemiş faiz ve 27,75 TL BSMV olmak üzere toplam 20.021,99 TL üzerinden devamına davalı-borçlunun asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davalı bilirkişi raporunun ibrazından sonra dava konusu kredi alacağına mahsuben asıl borçlu ... tarafından çek ile ödeme yapıldığını savunmuş, mahkemece davalının bu savunması üzerinde durularak bilirkişiye gerektiğinde banka kayıtları üzerinde de inceleme yaptırılmak suretiyle bahsi geçen çek ile herhangi bir ödemede bulunup bulunulmadığı tespit edilmeden ve dolayısıyla davalının itirazları karşılanmadan raporun hükme dayanak yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.