
Esas No: 2021/9641
Karar No: 2022/2066
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9641 Esas 2022/2066 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/9641 E. , 2022/2066 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 5. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen karara karşı, feri müdahil Kurum vekilinin istinafa başvurması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince verilen kararın feri müdahil Kurum vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I- İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin 02.05.2017- 24.10.2018 tarihleri arasında davalı şirkete ait Mos kuaför unvanlı işverende erkek kuaförü olarak çalıştığını, müvekkilinin çalıştığı süre zarfında işverenin zorlaması ile tüm maaşını elden aldığını ve işe başlamasından sonra yalnızca 1 günlük SGK kaydının yapıldığını, dolayısıyla müvekkilinin SGK primlerinin yatırılmadığını belirterek, davacı müveklininin 02.05.2017- 24.10.2018 tarihleri arasında davalı şirkete ait MOS Kuaför işyerinde 3.500 TL ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı işveren vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 2018 Mart ayından 24/10/2018 tarihine kadar çalıştığını, asgari ücret aldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince; "davanın kısmen kabulüne kısmen reddine,
Davacının 18/10/2018-03/11/2018 tarihleri arası dönemde davalı şirket nezdinde kesintisiz asgari ücretle çalıştığının tespitine,Kurumca yapılan bildirimlerin hükmün infaz aşamasında dışlanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine" şeklinde karar verilmiştir.
Feri müdahil kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kurumca yapılan işlemlerde bir hata bulunmadığını belirterek, kararın istinaf incelemesi ile kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Bölge Adliye Mahkemesince feri müdahil Kurum vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Feri müdahil Kurum vekili istinaf sebeplerini tekrarla kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Anayasamızın 141. maddesinde, yargılamanın aleniyeti ilkesi benimsenmiştir. Bunun anlamı yargılama açık olarak yapılacak ve yargılamanın sonunda verilen karar da açıkça belirtilecektir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 149. (HMK’nun 28.) maddesinde de bu husus belirtilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294. maddesi gereğince mahkeme, hazır olan tarafları iddia ve savunmalarını dinledikten sonra yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Kararın tefhimi en az aynı Kanunun 297. maddesinde belirtilen hüküm sonucunun tutanağa geçirilerek okunması suretiyle olur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c. maddesinde, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiği açıklanmıştır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde ise:
“(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
(2)Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Yine Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298. maddesinde de hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Bu hükümden anlaşılacağı gibi, mahkeme hükmünü gerekçesi ile birlikte tam olarak yazmış olsa bile, bunu duruşma tutanağına tamamen yazdırması ve okunması gerekir. Bir başka ifade ile mahkeme hükmünün hukuki varlık kazanabilmesi için onun tefhim edilmesi, verilen kararla, ne şekilde tefhim edildiğinin duruşma tutanağına yazılması zorunludur. Aynı maddenin son fıkrası gereğince de zorunlu nedenlerle yalnız hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın sonradan belli bir süre içinde yazılması mümkündür.
Kısa karar, bir davayı sona erdiren (Nihai) temyizi mümkün olan son kararlardandır. Bu kararla mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Asıl olan kısa karardır. Bu gibi hallerde de Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren kısa karar ile daha sonra yazılan gerekçeli kararında buna uygun olarak düzenlenmesi gereklidir. (10.04.1992 gün ve 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı) Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu'nun 2011/21-23 E., 268 K., 2012/6–97 E., 203 K., 2012/10–149 E., 291 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Somut olayda, ilk derece Mahkemesi kararının gerekçe bölümünde '' ... davacının talebi 24/10/2018 tarihine kadar olup, 18/10/2018-24/10/2018 tarihleri arası dönem yönünden hüküm kurulması gerekirken sehven talep aşılarak (18/10/2018-03/11/2018 tarihleri arası dönem yönünden) hüküm kurulmuş ise de, kısa karar bu haliyle tefhim edildiği ve kısa karar gerekçeli karara aykırı olamayacağından olduğu gibi hükme alınmıştır...” denilmiş, hüküm fıkrasında ise "Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacının 18/10/2018-03/11/2018 tarihleri arası dönemde davalı şirket nezdinde kesintisiz asgari ücretle çalıştığının tespitine, Kurumca yapılan bildirimlerin hükmün infaz aşamasında dışlanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine....” ibaresine yer verilerek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşacak şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Açıklanan sebeple mahkemece HMK’nın 297’nci maddesi kapsamında çelişki içermeyen, taraflar hakkında infazı mümkün ve usule uygun bir kısa karar ile bu kısa karara uygun şekildeki bir gerekçe yazarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.