Esas No: 2019/7043
Karar No: 2022/855
Karar Tarihi: 14.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/7043 Esas 2022/855 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/7043 E. , 2022/855 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/7043
Karar No : 2022/855
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Liman İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirketin 2017 yılı kurumlar vergisi üzerinden hesaplanan 1.000.000,00-TL'nin, 193 sayılı Kanun'un mükerrer 121. maddesi uyarınca, 2018/Haziran dönemine ilişkin gelir (stopaj), katma değer ve damga vergisinden mahsup edilmesi talebinin reddine ilişkin 30/10/2018 tarih ve 427780 sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararıyla; davacı tarafından, 2017 yılı kurumlar vergisi üzerinden hesaplanan 1.000.000,00-TL'nin, 193 sayılı Kanun'un mükerrer 121. maddesi uyarınca, 2018/6 dönemine ait gelir (stopaj), katma değer ve damga vergisinden mahsup edilmesi talebiyle yapılan başvurunun, 2016/Mart,Nisan dönemleri muhtasar beyannameleri nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezalarının vadesinden sonra ödenmiş olması nedeniyle reddedildiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 121. maddesinin 1. Fıkrasında düzenlenen yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’inin ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilebileceği düzenlenmiş, maddenin 2. fıkrasında ise, söz konusu indirimden faydalanabilmek için; 1. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması (Her bir beyanname itibarıyla 10 Türk lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali sayılmaz.) olması, 2. (1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.), 3. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması şartlarının düzenlendiği, indirimden yararlanmanın ilk şartını düzenleyen 1. bende göre, kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannamelerin tek başına bu şartın ihlali sayılmayacağı, ancak, bu beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödenmemesi halinde söz konusu şartın ihlal edilmiş sayılacağı, maddede yalnızca beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergilerden bahsedildiği,, kanuni süresinden sonra verilen düzeltme beyannameleri üzerine %50 oranında kesilen vergi ziyaı cezaları hakkında bir belirleme yapılmadığı, maddenin 5. fıkrasında, bu maddede geçen vergi beyannamesi ve vergi ibarelerinin, Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken vergi beyannameleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri ifade edeceğinin belirtildiği, vadesinde ödenmiş olması şart koşulan "vergiler" ibaresinin, kesilen cezaları kapsamadığı, kelime anlamına da parelel olarak yalnızca vergileri kapsadığı, bu nedenle de düzeltme beyannameleri üzerine %50 oranında kesilen vergi ziyaı cezalarının vadesinde ödenmemiş olması halinin, madde uygulaması bakımından şart ihlali olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varıldığı, davacı şirket tarafından, 2016/Mart,Nisan dönemlerine ilişkin olarak kanuni süresinden sonra verilen düzeltme beyannamelerine istinaden tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödendiği, bu beyannameler nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezalarının ise vadesinde ödenmediği, bahse konu dönemlere ilişkin olarak tahakkuk eden vergileri vadesinde ödeyen davacı şirketin indirimden yararlanmanın şartlarını taşımadığından bahsedilemeyeceğinden; başvurusunun, düzeltme beyannameleri üzerine kesilen bahse konu dönemlere ilişkin olarak vergi ziyaı cezalarının vadesinde ödenmediğinden bahisle reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının tarh dosyası ve bilgisayar kayıtlarının tetkiki sonucunda, davacı tarafından kanuni süresinden sonra verilen 2016/Mart,Nisan dönemleri muhtasar beyannamelerine istinaden tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödendiği, ancak söz konusu düzeltme beyannameleri nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezalarının vadesinden sonra ödendiğinin tespit edildiği, dolayısıyla 193 sayılı Kanun'un mükerrer 121. maddesi ile öngörülen indirim hakkından yararlanmanın ilk şartını sağlamayan davacının başvurusunun reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın .... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.