Esas No: 2021/5227
Karar No: 2022/2103
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5227 Esas 2022/2103 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/5227 E. , 2022/2103 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : ... 9. İş Mahkemesi
Dava, itibari hizmet süresi tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenin diğer davalı Kurumda 187476 nolu işyeri dosyasında kayıtlı kutu-ambalaj imalat fabrikasında 1.2.1999-27.3.2003, 9.5.2003-31.7.2007 tarihleri arasında laminasyon makinası operatörü olarak çalışması nedeniyle bildirilen 2953 günün 506 sayılı Kanun Ek 5. maddesi kapsamında geçtiğinin tespiti ile bu sürelere karşılık itibari hizmet süresi verilmesinin istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, davacı sigortalı hakkında yapılan bildirimlerin normal çalışmalar olarak bildirildiğini bildirime uygun olarak kayıt altına alındığını beyanla davanın reddini istemiştir.
İşveren vekili, davacının itibari hizmet tespitini istediği bildirilen çalışmaların geçtiği işyerinden işveren 2016 yılında ayrılmıştır, orada şimdi 3 katlı apartmanların olduğu site var. Davacı kağıt kutu ve ambalaj imalatı yapılan işyerinde bıçakçı olarak, yemekhane bitişiğindeki sessiz sakin küçük bir atölyede tek olarak çalıştı. Bıçakçılık dikkat gerektiren bir iş olduğu için- bıçakçılar ahşap pano üzerine dikiş makinesi gibi bir aletle yapılacak ambalajın kesim şekline ait modeli yakarak çiziyor- kendi atölyesinde,üst katta, sesten uzak, bahçeye bakan bir odada çalıştı, hiçbir zaman makine operatörü olarak çalışmamıştır, hep bıçakçı olarak çalışmıştır dedi. Bu katta ayrıca idari büro ve muhasebe vardı, makineler ve esas üretim bölümü alt kattaydı dedi ve davacının ıslak imzalı bıçakçı olarak imzaladığı iş sözleşmesini, bıçakçı olarak kullandığı çizim tahtasını, kıl testeresini, kalıp çizime yerleştirdiği kesme metallerin göründüğü çizim tahtasına ait fotoğrafları cevap layihası ekinde sunarak, yerinde olmayan davanın reddini istemiştir.
III-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemesince “...1 –Davanın kabulü ile;
3501020658505 ss numaralı davacı ...‘nın davalı İTOB Organize Sanayi Bölgesi 10025 sok. No: 18 Tekeli- Menderes- ... adresinde bulunan davalı 2 1721 01 01 0187476 035 22-16 ve 187476 sicil numaralı ...Kutu San. ve Tic. A.Ş. işyerinde yaptığı işin 506 sayılı Yasanın Ek-5/II fıkra olarak 2098 sayılı Yasa ile eklenen (EK-1) madde kapsamında bulunduğu anlaşıldığından, bu işyerinde 01.02.1999 tarihinden 31.07.2007 tarihleri arasında geçen ve 1A olarak diğer davalı Kuruma bildirilen toplam 2953 günlük fiili çalışma süresinin 3A olarak değerlendirilerek,2953 günlük sürenin % 25’inin itibari hizmet süresi olarak salt sigortalılık süresine eklenmesi gerektiğinin tespitine,...” karar verilmiştir.
IV-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, “...1- ... 9. İş Mahkemesi'nden verilen 25/02/2019 tarih, 2017/557 Esas ve 2019/61 Karar sayılı kararının kaldırılmasına yönelik davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b.1 hükmü gereğince esastan reddine,...” karar verilmiştir.
V-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı Kurum vekili, ispatlanamayan davanın reddi gerektiğini beyanla bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosya kapsamı incelendiğinde davacının itibari hizmet süresi tespit talebine karşın Mahkemece davalı işyerinden 1.2.1999-31.7.2007 tarihleri arasında bildirilen tüm hizmetlerinin itibari hizmet süresi kapsamında olduğunun kabulü ile hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Karar eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
Uyuşmazlık, davacının davalı iş yerinde geçen çalışmaları yönünden itibari hizmetten yararlanıp yararlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
İtibari hizmet süresi, ağır ve yıpratıcı işlerde çalışanların erken yıpranmaları nedeniyle daha erken emekli olabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirlenmiş erken emeklilik sağlayan düzenlemelerden biridir. İtibari hizmet süresi fiilen olmayan ancak kanun koyucu tarafından verilen imkân nedeniyle varsayılan bir sürenin sigortalılık süresine eklenmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun’un Ek 5’inci maddesi:
“506 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanların, aşağıda sayılan görevlerde geçen sigortalılık sürelerine, bu sürelerin her tam yılı için, hizalarında gösterilen süreler, sigortalılık süresi olarak eklenir.
Sigortalılar Hizmetin Geçtiği Yer Eklenecek Süre
I-a)212 sayılı Kanunla değiştirilen 5953 sayılı basın mesleğinde çalışanlarla çalıştıranlar arasındaki münasebetleri düzenliyen kanun kapsamına tabi olarak çalışan sigortalılar.
5953 sayılı Kanunu Değiştiren 212 sayılı Kanunun birinci maddesi kapsamıma giren, 90 gün,
b) Basın kartı yönetmeliğine göre basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparken, kamu kurumlarına giren ve bu kurumlarda meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilen sigortalılar.
Basın müşavirlikleri
II - (Değişik bent: 20/06/1987 - 3395/13 md.)
Basım ve gazetecilik işyerlerinden 1475 sayılı Kanun ve değişikliklerine göre çalışan sigortalılar,
a) Solunum ve cilt yoluyla vücuda geçen gaz veya diğer zehirleyici maddelerle çalışılan iş yerleri,
b) Fazla gürültü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerle çalışarak iş yapılan işyerleri,
c) Doğrudan doğruya yüksek hararete maruz bulunarak çalışılan işyerleri,
d) Fazla ve devamlı adali gayret sarf edilerek iş yapılan işyerleri,
e) Tabii ışığın hiç olmadığı ve münhasıran suni ışık altında çalışılan işyerleri,
f) Günlük mesainin yarıdan fazlası saat 20.00'den sonra çalışılarak yapılan işyerleri
III - (Ek bent: 20/06/1987 - 3395/13 md.) Denizde Gemi adamları, gemi ateşçileri, kömürcüler, dalgıçlar.
IV - (Ek bent: 20/06/1987 - 3395/13 md.)
1. Çelik, demir ve tunç döküm, (...)*, fabrika,
2.Zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü atölye, havuz ve depolarda, trafo binalarında ve patlayıcı gaz, asit, boya işleriyle gaz da çalışanlar, maskesi ile çalışmayı gerektiren işlerde,
3. Patlayıcı maddeler yapılmasında,
4. Kaynak işlerinde çalışanlarda,
Kesirlerin hesaplanmasında tam yıl 360 gün olarak alınır. Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” düzenlemesini içermektedir.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun Ek 5’inci maddesidir. Anılan maddeye göre, sigortalıların itibari hizmetten yararlanabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekir. Birinci koşul sigortalının Basım ve gazetecilik iş yerlerinde çalışması, ikinci koşul ise; II. bendin (a-f) alt bendlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerin ve olumsuz çalışma koşullarının olayda ayrıca gerçekleşmesidir. Söz konusu maddede, basım ve gazetecilik iş yeri birlikte ifade edilmişse de, gazetecilik işi yapılmayan sadece basım işi yapılan iş yerlerinde çalışan sigortalılarda, maddenin alt bentlerinde sayılan koşullardan herhangi birisi oluştuğu takdirde itibari hizmetten yaralanacakları açıktır. Ancak "Basım" işinin matbaa iş yerinde mevkute çıkarmaya yönelik olduğunun kabulü gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2015/21-3371 Esas, 2018/129 Karar sayılı 07/02/2018 tarihli ilamı da bu yöndedir.
Eldeki dosyada davacının kağıt kutu-ambalaj yapma işyerine bıçakçı olarak girdiğine dair 01.02.1999 tarihli hizmet sözleşmesinin olması, işveren vekilinin tüm aşamalarda davacının görevinin bıçakçılık olduğunu beyanla cevap layihası ekinde sunulan işyeri krokisine ve tarife göre bıçakçının ayrı bir bölümde mümkün olduğu kadar tek ve sessiz çalıştığını beyan ettiğinden, ayrıca Mahkemece dinlenen davalı tanıklarının davacının sadece bıçakçı olarak çalışıp, baskı makinasında hiç çalışmadığını beyan etmesi, davacı tanıklarının ise davacının hem bıçakçı hem de baskı makinesinde yapıştırma işi yaptığını beyan etmesi karşısında, her ne kadar dava konusu çalışmanın geçtiği işyerinin yıkılarak yerine yeni inşaat yapılması nedeniyle artık bu yerde keşif yapılması mümkün değil ise de, Mahkemece yeniden ve özellikle re’sen seçilerek tespit edilecek yeteri kadar bordro tanığı dinlenerek ve davacının işyeri dosyasının celbi ile davacının bu işyerinde hangi tarih aralığında hangi işleri yaptığı hususu ve dosya içerisinde bulunan veya temin edilecek krokilere göre davacının hangi çalışmalarının itibari hizmet süresi kapsamında olduğu şüpheye mahal bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturularak sonuca göre bir karar verilmelidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, 17.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.