Esas No: 2021/3594
Karar No: 2022/2105
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/3594 Esas 2022/2105 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/3594 E. , 2022/2105 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi : ... 5. İş Mahkemesi
Dava, 3201 sayılı kanun kapsamında borçlanılacak yurtdışı ev kadınlığı sürelerinden borçlandırılmayan sürenin borçlanılabileceğinin tespiti ile ödenen 28500.00TL’nin bu sürelere karşılık borçlanma ödemesi olarak kabulü istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, aksine Kurum işleminin iptali ile müvekkilinin yurtdışında geçen çalışılan boşta geçen ve ev kadınlığı sürelerini borçlanma talebine karşılık davalı Kurum tarafından 20.6.1992-17.7.1994 tarihleri arasında 746 gün, 13.7.1995-21.8.1995 tarihleri arasında 37 gün, 17.7.1996-1.1.1998 tarihleri arasında 522 gün olmak üzere toplam 1305 günün borçlandırılmadığını bu sürenin günlük 21,65 TL üzerinden borçlanılabileceğinin tespiti ile 19.9.2018 tarihinde beyan usulü Kurum hesabına yatırılan 28500,00 TL’nin bu 1305 gün yurtdışı borçlanma ödemesine karşılık geldiğinin tespitini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, davacı sigortalı hakkında yapılan Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
III-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemesince “..., davanın kabulüne,
1-Davacının 20.06.1992-17.07.1994, 13.07.1995-21.08.1995 ve 17.07.1996- 01.01.1998 tarihleri arası dönemleri 3201 sayılı yasa kapsamında borçlanma hakkının olduğunun tespitine,
2-Borçlanma bedelinin başvuru tarihinde geçerli olan günlük 21,65 TL üzerinden yapılması gerektiğinin tespitine,...” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, özetle davacının 4.10.2000 tarihi öncesine ait sigortalılık süresi tescil talebinin süresinde istenmediğinden reddi gerektiğinden verilen kabul kararının, açıklanan ve re'sen göz önüne alınacak diğer sebeplerle ortadan kaldırılmasını istemiştir.
IV-BAM KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, “...1) Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.3 maddesi gereğince kabulüne,
... 5. İş Mahkemesinin 2018/376 E., 2019/5 K. sayılı kararının kaldırılmasına,
2-Davanın kabulü ile,
a) Davacının 20.06.1992-17.07.1994, 13.07.1995-21.08.1995 ve 17.07.1996- 01.01.1998 tarihleri arası süreleri 3201 sayılı yasa kapsamında borçlanma hakkının olduğunun tespitine,
b)Başvuru tarihinde geçerli olan günlük borçlanma bedeli 21,65 TL üzerinden yapılan 28.500,00 TL borçlanma bedelinin 1305 gün borçlanma karşılığı olduğunun tespitine,,...” karar verilmiştir.
V-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı vekili, özetle, sigortalı hakkında yapılan Kurum işlemlerinde hukuka aykırı bir husus bulunmadığını belirterek verilen kararın açıklanan ve re'sen göz önüne alınacak diğer sebeplerle bozulmasını istemiştir.
VI-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 18.6.2018 tarihli borçlanma talep dilekçesi ile 6.5.1991 tarihinden itibaren 5450 gün ev kadınlığı süresini borçlanma talebinde bulunduğu, Kurumun davacının yurt dışı giriş ve çıkış kayıtlarına göre 20.6.1992-17.7.1994 arası 746 gün, 13.7.1995-21.8.1995 arası 37 gün, 17.7.1996-1.1.1998 arası 522 gün olmak üzere Türkiye’de bulunduğu toplam 1305 gün dışlanmak suretiyle 6.5.1991-10.3.2010 arasında 5450 gün olarak borçlanma tahakkuk cetveli düzenlediği anlaşılmaktadır. Davacının 23.7.2018 tarihli itirazının Türkiye’de bulunulan sürelerin dikkate alınmayacağından reddedilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 3201 sayılı Yasa’nın, "Amaç ve Kapsam" başlıklı 1. maddesinde; "Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin on sekiz yaşını doldurduktan sonra Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri hâlinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir." düzenlemesine göre borçlanılan sürelerin sigortalının iradesine bırakılamayacağının belirgin olması karşısında davacının ancak yurtdışında geçen ev kadınlığı süresini borçlanabilmesi mümkün olduğundan, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı kaldırılarak verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle HMK'nun 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 17.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.