Esas No: 2021/12663
Karar No: 2022/2097
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12663 Esas 2022/2097 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/12663 E. , 2022/2097 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2021/67-2021/416
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararından sonra ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum, davalı kooperatif ve davalılar ..., ..., ..., ... ile ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır. 506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. “Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasa'nın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltilmesi gerekir.
Eldeki dava dosyası incelendiğinde, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karşın, uyulan ilamın gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir ve kurulan hüküm eksik araştırmaya dayalıdır. Buna göre bozma ilamında mahkeme kabulüne göre davacının davaya konu çalışmalarının bir bölümünün dava dışı ... Apartman Yönetimi işyerinde geçtiğinin anlaşılmasına göre, HMK m. 124 gereğince anılan işverene de usulüne uygun bir biçimde husumet yöneltilerek, davaya katılımı sağlanması gerektiği belirtilmesine karşın bu hususun yeteri kadar irdelenmediği, resmi kurumlardan çalışmaya konu adresteki apartmanın mevcudiyeti, ismi ve yönetimine dair herhangi bir araştırma yapılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır. Belirtilen araştırma sonucuna göre böyle bir apartman yönetiminin bulunması halinde; HMK’nun 124. maddesi gereğince dava dışı ... Apartman Yönetimine husumetin yöneltilmesi için davacıya mehil verilerek, duruşma günü tebliğ edilip adı geçenin davaya iştirakinin sağlanması ve bu davalının göstereceği deliller de gözetilerek, sonucuna göre karar verilmelidir. Bunun yanında davaya konu kooperatife ait dairelerdeki ferdileşmenin 26.07.2007’de başladığı görülmekle, bu tarih öncesi çalışmaların neden dava dışı apartmanda geçtiği yeterince açıklanmamış, davacının davaya konu dönemde başka işyerlerinde yaptığı hizmetler karşısında düzenlenen makbuzların, davalı kurum denetmenine davalı kooperatifte, sadece 2006 yılında çalıştığına dair imzalı beyanının ve davalı ... ile arasındaki kira ilişkisinin sebeplerinin de davacıya açıklatılmadığı ve hükümde tartışılmadığı, ayrıca yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının yetersiz ve çelişkiler içerdiği de gözetilerek tüm bu belirtilen eksiklikler giderilerek, tanık ifadelerinin değerlendirilmesinde; iş yerlerinin kapsamı, kapasitesi ile işin ve işyerinin niteliği nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm araştırma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, davacının çalıştığı iddia edilen süreler tereddütsüz belirlenerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan maddî ve hukuki esaslar gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum, davalı kooperatif ve davalılar ..., ..., ..., ... ile ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine,17.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.