Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/10809 Esas 2017/693 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10809
Karar No: 2017/693
Karar Tarihi: 06.02.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/10809 Esas 2017/693 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/10809 E.  ,  2017/693 K.

    "İçtihat Metni"



    Davacı vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/04/2014 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın iadesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile kararın aynen onanmasına dair verilen 02/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava,sayılı hükmüne yönelik yargılamanın iadesi ile asıl davanın reddine karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılamanın iadesi isteminin kabulü ile Mahkemenin 18/05/2011 tarih ve sayılı kararının aynen onanmasına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı (asıl davanın davalısı), sayılı dosyasında aleyhlerine açılan davadan kendilerine gönderdiği alacak istemine ilişkin yazıya kadar haberlerinin olmadığını, bu davada tebligatın ilanen yapıldığını öğrendiklerini, oysa ticaret şirketi olmaları nedeniyle ticaret odasında güncel adreslerinin kayıtlı olduğunu, gerekli adres araştırması yapması gerektiğini, ayrıca’nün şirket adreslerini de bildiğini belirterek, yargılamanın iadesi isteminde bulunmuştur.
    Davacı (asıl davanın davalısı) asıl davaya ilişkin olarak ise, 1998-2004 yılları arasında işletme ruhsatı temdit edilmediğinden sahada üretim yapma olanağı bulunmadığını, bu nedenle anılan döneme ilişkin arazi tahsis bedeli istenemeyeceğini, istenen bedellerin zamanaşımına da uğradığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
    Davalı (asıl davanın davacısı), yargılamanın iadesi talebine karşı cevap dilekçesi vermemiş, duruşmada alınan beyanında davacı tarafın ileri sürdüğü yargılamanın iadesi sebebinin kanunda sınırlı şekilde sayılan sebepler arasında olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı (asıl davanın davacısı) asıl davaya ilişkin olarak ise, Devlet ormanı içinde mermer madeni araması için davacı şirket (asıl davanın davalısı) ile yevmiye nolu taahhütnamenin imzalanarak sahanın teslim edildiğini, ancak 1999-2005 yıllarına ilişkin arazi tahsis bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek, alacak isteminde bulunmuştur.

    Mahkemece, tebligata yönelik hileli davranışta bulunduğundan bahisle, davacının yargılamanın iadesi talebinin kabulüne ve usul ve yasaya aykırı herhangi bir husus tespit edilmediğinden bahisle asıl davada verilen 18/05/2011 tarih vesayılı hükmün aynen onanmasına karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, davacının (asıl davanın davalısının) mahkemeye sunduğu 24/09/2014 tarihli dilekçesinin 6. ve 7. bendinde zamanaşımı def’inde bulunmasına karşın, mahkemece bu konunun değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Zamanaşımı def’i, bir hakkın ileri sürülebilmesine engel olgulardandır. Şu halde, mahkemece öncelikle davacının (asıl davanın davalısının) zamanaşımı def’i yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davacı (asıl davanın davalısı) yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin (asıl davanın davacısının) vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.