Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13304
Karar No: 2022/2119
Karar Tarihi: 17.02.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/13304 Esas 2022/2119 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/13304 E.  ,  2022/2119 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    No : 2021/131-2021/275

    İlk Derece
    Mahkemesi : ... İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kurumun Bağ-Kur sigortalısı olan ...’ın, 28/02/2008 günü ... İlinin Merkez İlçesi Hacı Hasanlı mahallesinde meydana gelen olayda davalının bıçakla saldırısı sonucunda vefat ettiğini, olay sonrasında müteveffa sigortalının hak sahiplerine Kurumca ölüm aylığı bağlandığını, meydana gelen olay sonucu sigortalının ölüm yeri olan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/1205 Sor. 2008/1926 E. Ve 2008/85 iddianame sayılı iddianamesiyle ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/111 sayılı esasına kayıtlı olan kamu davası açıldığını, ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07/02/2012 tarihli, 2008/111 E. ve 2012/44 K. Sayılı kararında, davalının olay günü akrabası olan sigortalıyı bıçak ile kasten öldürmek sureti ile üzerine atılı suçu işlediği dosya kapsamında bulunan delillerle anlaşıldığından davalı sanığın 5237 sayılı T.C.K.’un 81/1. Maddesi gereğince takdiren müebbet hapis cezasına mahkum edildiğini, ancak davalı sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediği anlaşıldığından cezasının 18 yıl hapse düşürüldüğünü, davalı sanığın suç tarihinde 18 yaşını doldurmadığı görüldüğünden bu hapis cezasının 12 yıla indirildiğini ve davalı sanığın cezasının mahkemedeki iyi halinden dolayı 10 yıl hapis cezasına çevrildiğini, kararın Yargıtay 1. Ceza Dairesi Başkanlığı’nın, 30/10/2013 tarihli, 2013/2634 E.-2013/5770 K. Sayılı ilamıyla 29/06/2012 tarihi itibariyle davalı yönünden hukuken kesinleşmiş bulunduğunu beyanla, müteveffa sigortalının hak sahiplerine 187.531,81.-TL ilk peşin değerli ölüm aylığı dolayısıyla davacı Kurumun 1479 sayılı Kanun kapsamında toplam 187.531,81-TL tutarında zararının doğmuş bulunduğunu fakat, davalı Kurumca hak sahiplerine yapılan yardımların üçüncü kişilerin suç sayılır eylemlerinden doğması halinde; S.G.K. uğramış olduğu Kurum zararını, bugüne kadar 1479 sayılı Yasanın 63’üncü maddesi hükümlerine göre kusurlu üçüncü kişilere rücu eder iken yeni 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının yürürlüğe girdiği 01/10/2008 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasanın 63. maddesi kapsamında gerçekleşen Kurum zararlarının, 5510 sayılı Yasa’nın 39’uncu maddesi kapsamına göre talep edildiğini beyanla davacı Kurumun 07/03/2017 tarihli tahsis onay oluru ile sigortalının hak sahiplerine ilk peşin değer karşılığı 187.531,81.-TL tutarında ölüm aylığı yardımının yasa gereğince bu miktarın 1/2’sine karşılık gelmekte olan 93.765,90.-TL miktarın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, tahsis, onay ve ödeme tarihinden itibaren işlemeye başlayacak yasal faizi ile birlikte kusuru oranında davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı tarafından herhangi bir cevap verilmemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Özetle; ilk derece mahkemesi tarafından verilen hükmün usul ve esas yönünden yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı kurum vekili kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava 28.02.2008 tarihinde meydana gelen zararlandırıcı sigorta olayı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan aylıkların tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 63. Maddesidir.
    5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi kuralı karşısında davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63. maddesidir. Anılan madde kapsamında, Kuruma tanınan rücu hakkı halefiyet esasına dayanmayan, kanundan doğan bağımsız rücu hakkı niteliğindedir. 63. madde de “yapılan yardımların ilk peşin değeri için Kurum rücu eder” dendiğine göre yasanın buyurucu nitelikte olan bu hükmünün aksine kural olarak ilk peşin değerin altında bir rücu alacağına hükmolunamaz.
    Davaya konu somut olayda, 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi gereğince sigortalının hak sahibine 187.531,81 TL peşin sermaye değerli gelir bağlandığı, kurum tarafından bu miktarın yarısının yani 93.765,90 TL’sinin rücu edilebileceği belirtilerek fazlaya ilişkin hakkının saklı tutularak 93.765,90 TL’nin tahsili talep edimiştir. Mahkemece, taleple bağlı kalınarak ilk peşin sermaye değerinin yarısına karşılık gelen tutardan ¼ oranında haksız tahrik indirimi uygulanarak eksik rücu alacağına hükmedilmesi isabetsizdir. Hukuki nitelendirme hakime ait olup yasal dayanağın 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi olduğu esas alınarak 187.531,81 TL ilk peşin değerli gelirden ¼ oranında haksız tahrik indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ :... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi