17. Hukuk Dairesi 2016/8395 E. , 2019/3680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası ile müvekkili tarafından sigorta edilen aracın sürücüsü ..."ın ehliyetsiz olarak aracı kullandığı esnada kaza meydana geldiğini ve ..."in ölümüne neden olmasından dolayı müteveffanın mirasçılarına ödenen tazminatın poliçe ve trafik sigortası genel şartlar gereği sigortalı davalıya rücu edilmesini talep ettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 24.606,00 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek değişken oranlarda olmak üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak rucuen tazminat davasının toplamda 85.198,75 TL için kabulü ile 24.606,00 TL için dava tarihinden, 60.592,75 TL için ıslah tarihinden (12/10/2015) itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ..."ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, Zorunlu mali mesuliyet sigortasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK.nın 297. maddesinde verilen hükümde, iddia ve savunma yönünden toplanan deliller, delillerin tartışması, varılan sonuçla ilgili hukuki nedenler, taraflara yüklenen borç ve sağlanan hakların kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması gerektiği belirtilmiştir. HMK.nın 26. maddesine göre Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır.
HUMK."nun 83. ve devam maddelerinde(6100 sayılı HMK 176. ve devamı maddeleri) düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmadığı gibi, ıslahla dava dilekçesinde talep edilmeyen ve dava açıldıktan sonra ödenmiş olan tazminatın rücuan tahsili de istenemeyecektir.
Somut olayda davacı vekili, dava dilekçesinde desteğin mirasçılarına ödenen 24.606,00 TL"nin rücuan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesinde ise, kazada vefat eden desteğin babası lehine Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/810 esas, 2015/338 karar sayılı dosyasında hükmedilen tazminat nedeniyle Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2015/17754 sayılı dosyasına 28.08.2015 tarihinde yapılan 60.592,75 TL ödemenin de dava talep miktarına eklenerek, toplam 85.198,75 TL"nin tahsilini talep etmiş, mahkemece de rucuen tazminat davasının toplamda 85.198,75 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş olup yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin dava tarihinde ödemediği dava dilekçesinde talep etmediği 60.592,75 TL tazminatı ıslah dilekçesi ile talep etmesi ve mahkemece bu talebin kabul edilmesi doğru olmayıp kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 27/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.