9. Hukuk Dairesi 2018/423 E. , 2018/2130 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, doğum izni ücreti, süt izni ücreti, fazla mesai ücreti, eğitim birimlerine katıldığı günler ücreti ve 2010 yılı jestiyon prim alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili müveklilinin davalıya ait ... Şubesinde 13/12/2001 tarihinde çalışmaya başladığını, 2005-2010 yılları arası ... Şubesinde 06/04/2011 tarihine kadar da ... Şubesinde görev yaptığını, 10/01/2010 tarihinde doğum yaptığını ancak 16 haftalık doğum izni ile günde 1,5 saat süt izni verilmediğini, Müvekkilinin 2001/2005 yılları arası .... Şubesinde 09,00-23,00 saatleri arası 2005-2010 yılları arası.... Şubesinde 09,00-22,00 saatleri arası, 2010-2011 tarihleri arası .... Şubesinde 09,00-20,00 saatleri arası çalıştığını, müvekkiline hafta sonları eğitim birimlerine gönderildiğini, 2010 yılına ait jestiyon priminin ödenmediğini, iddia ederek doğum izni ve süt izni, fazla mesai alacağı, eğitim birimlerine katıldığı günler, 2010 yılı jestiyon prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının 13/02/2001-06/04/2011 tarihleri arası çalıştığını, davacıya doğum izni ile 12/04/2010-12/10/2010 tarihleri arası 1,5 saat süt izni verildiğini, davacıya fazla mesai çalışması halinde ücretinin ödendiğini, performans kriterlerine uymadığı için jestiyon primi ödenmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.un 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının) ihlâlidir.
HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta davacı dava dilekçesinde diğer alacak kalemlerinin yanısıra eğitim birimlerine katıldığı günler karşılığı alacak talebinde bulunmuştur. Mahkeme süt izni dışındaki alacaklara yönelik olarak alacak kalemleri sayılmadan soyut bir şekilde ret kararı verilmiş ise de "eğitim birimlerine katıldığı günler" karşılığı alacak talebi hakkında hiçbir gerekçe oluşturmamıştır. Mahkemenin bu alacak kalemi açısından gerekçe oluşturmaması Anayasa"nın 141. ve HMK"nın 297. maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.