Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5627
Karar No: 2019/4860
Karar Tarihi: 26.09.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/5627 Esas 2019/4860 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/5627 E.  ,  2019/4860 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT



    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davalılar .... ve.... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... ve ... dışındaki diğer davalılar aleyhine açtığı davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.09.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılardan .... ve vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacı ... ... vekili Avukat ve davalılar .... vd. vekili Avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-
    Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı bedel isteğine ilişkindir.
    Davacı, ana bir kardeş olduğu mirasbırakanı...’ya ait çekişme konusu 1609, 1882, 1610, 863 ile 862 parsel sayılı taşınmazların mirasçılarından ... ve ...’ın aldıkları mirasçılık belgesi ile adlarına intikal ettirdikten sonra davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiklerini,... tarafından da taşınmazların diğer davalı ...’a devredildiğini, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1600 Esas, 2011/841 Karar sayılı kesinleşen ilamıyla, daha önce hükme esas alınan mirasçılık belgesinin iptaline karar verilip kendisinin de mirasçı olduğunun belirlendiğini, davalılar adına olan tescilin yolsuz olduğunu, davalıların el ve iş birliği içerisinde kötü niyetle hareket ettiklerini ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel istemiş, 16.04.2013 havale tarihli dilekçe ile tapu iptal ve tescil isteğinden feragat ettiğini bildirmiştir.
    Davalılar ... ile ..., zamanaşımı, kesin hüküm ve husumet itirazında bulunmuşlar, taşınmazları tapu siciline güvenerek iyiniyetle satın aldıklarını belirtip, davanın reddini savunmuşlar; diğer davalılar, nüfus kayıtlarında karışıklık olması nedeniyle davacının da mirasçı olduğunu bilmelerinin mümkün olmadığını, taşınmazların satışından elde ettikleri geliri cami derneğine bağışladıklarını, taşınmazların zaman içinde değerlenmesi nedeniyle davacının kötüniyetli olarak yıllar sonra eldeki davayı açtığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Yargılama sırasında davalılardan ... ile ..."nun ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil olmuşlardır.
    Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, davacının 16.04.2013 havale tarihli dilekçesi değerlendirilerek feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere bozulmuş, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde mahkemece, yolsuz tescil iddiasının sabit olduğu, davacının tapu iptali ve tescil isteğinden feragat ettiği gerekçesiyle 129.805,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte... ve ... dışında kalan davalılardan miras payları oranında müştereken tahsiline karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."ya ait çekişme konusu 1609, 1882, 1610, 863 ile 862 parsel sayılı taşınmazların ölümünden bir süre sonra bir kısım mirasçıları ... ve ..."ın (eldeki davada davalılar) ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1989/661 Esas, 1989/757 Karar sayılı, 17.10.1989 tarihli veraset ilamına istinaden adlarına intikal yaptırıp tamamını 27.11.1990 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle temlik ettikleri, taşınmazların... tarafından da 25.03.1994 tarihinde diğer davalı ...’a devredildiği, bu sırada davacı dışında kalan mirasçılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nin (eldeki davada davalılar) aldıkları ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1994/451 Esas, 1995/207 Karar sayılı, 28.03.1995 tarihli hasımlı veraset ilamı ile intikale esas veraset ilamının iptaline karar verildiği görülmektedir. Söz konusu hasımlı veraset ilamı ile mirasçılığı tespit edilenler tarafından ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/365 Esas, 510 Karar sayılı 10.05.2001 tarihli derecattan geçerek kesinleşen ilamıyla ... ve ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğerleri yönünden ise ...’ın davacılarla akraba olduğu, birbirlerinin soylarını bildikleri, çekişmeli taşınmazların kimden kaldığını bilebilecek durumda bulunduğu, son el durumunda bulunan ...’ın ise ...’ın kayınbiraderi olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle miras payları oranında iptal tescile karar verildiği, kararın infazı ile taşınmazlarda yapılan devirler neticesinde taşınmazlarda davalılardan... ile ...’nın yeniden paydaş oldukları, daha sonra mirasbırakanın mirasçılarından olan davacı ... tarafından verasetin iptali davası açılarak ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1600 Esas, 2011/841 Karar sayılı 06.06.2011 tarihli kararı ile 28.03.1995 tarihli veraset ilamının iptal edildiği ve davacının da mirasçı olduğu saptanarak eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile davalılar adına oluşan tescilin yolsuz olduğu saptanarak davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.
    Ne var ki, her bir davalının sorumlu olduğu miktar, iptaline karar verilen mirasçılık belgelerinde davacının mirasçı olarak yer almaması nedeniyle yasal miras paylarından fazla intikal eden kısımla sınırlıdır.
    Hal böyle olunca, her bir davalının sorumlu olduğu miktarın denetime elverişli şekilde bilirkişiye ayrı ayrı hesaplattırılması ve usuli kazanılmış hak ilkeleri gözetilerek her bir davalı yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken bütün davalıların bedelden müştereken sorumlu tutulmaları doğru değildir.
    Tarafların değinilen yönlerden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden taraflardan gelen davalılar..., ..., ...,..., ..., ... ..., ..., ... ve ... vekili için 2.037,00 TL. duruşma vekalet ücretinin diğer temyiz eden davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi