10. Hukuk Dairesi 2018/6966 E. , 2020/1753 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı ... ve feri müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının kabulü ile kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Dava, 01.11.1985-1987 tarihleri arasında, davalı ..."e ait işyerinde çalıştığının tespiti talebine ilişkindir.
II- CEVAP:
SGK Başkanlığı vekili, hak düşürücü sürenin gözetilmesini, bildirgenin, sigortalı konumunda çalışmanın varlığını kabul için yeterli olmadığını, eylemli çalışma olgusunun Yargıtay içtihatlarında öngörülen yönteme uygun biçimde araştırılıp kanıtlanması gerektiğini belirtmiştir.
Davalı ... vekili, hakdüşürücü sürenin bulunduğunu, uzun süre önce faaliyetine son verilen işyerinde çalışanların, sigortalılık sürelerinin eksiksiz bildirildiğini, 18 yaşından önceki sürenin tespitinde davacının hukuki yararının bulunmadığını belirtmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; "Davanın kabulüne, davacının 53942.35 sicil nolu işyerinde 01/11/1985-31/12/1986 tarihleri arasında (01/11/1985-31/12/ 1985 tarihleri arası 60 gün, 01/01/1986-31/12/1986 tarihleri arası 360 gün olmak üzere) hizmet akdine dayalı olarak ve asgari ücret ile toplam 420 gün çalıştığının, bu çalışmalarının kuruma bildirilmediğinin tespitine," karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince; "Dava konusu dönem yönünden kayıtlara yansıyan çalışması bulunmayan tanık anlatımlarıyla, davacının çalışma iddiasının kanıtlandığını kabule olanak bulunmadığı; yaşı ve işyeri faaliyet alanı gözetildiğinde, dava konusu dönemde, hizmet akdine dayalı ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olacak biçimde bir çalışmanın bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
01.11.1985 tarihli işe giriş bildirimine dayalı olarak davacının sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti yönünden de, çalışma olgusu kanıtlanamadığı için, 506 sayılı Yasanın 60/G maddesi de dikkate alınarak tespit olanağı bulunmadığı gibi; davacının, 18 yaşını ikmal öncesinde, 1987/1 dönemde bildirimi yapılmış uzun vadeli sigorta kolları kapsamındaki günleri dikkate alındığında; Yargıtay 21. Hukuk Dairesi"nin 07.06.2018 Tarih, 2017/3351 E., 2018/5468 K. Sayılı ilamı" uyarınca "sigortalılık başlangıç tarihine ilişkin istemin, hukuki yarar yokluğundan da reddine karar vermek gerekmiştir." denilerek,
"Davalı ... ve fer"i müdahil SGK Başkanlığı vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüyle; ... 14. İş Mahkemesi"nin, 02.11.2017 tarihli, 2016/172 E, 2017/387 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, Davanın reddine," karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı tarafından 1985-1987 yıllarında çalışmış olduğu Ege döküm atölyesinde ödenmeyen prim günleri için açılan davaya yapılan itirazları kabul etmediğini beyanla, istinaf mahkemesi kararının yeniden gözden geçirilmesini talep etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Dava hizmet tespiti istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun Geçici 7. maddesi uyarınca yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir.
Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Diğer yandan, 5510 sayılı Kanun"un Geçici 7. maddesi yollamasıyla uygulanan mülga 506 sayılı Kanun"un 60/G maddesinde; "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür.
Buna göre; 1985-1987 yıllarında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitini isteyen davacı, 27.09.1970 doğumlu olup, sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşı doldurduğu 27.09.1988 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise, prim ödeme gün sayısına dahil edilecek olması karşısında, davacının hizmet tespitine ilişkin dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Bu nedenle, tespitinde hukuki yarar bulunan talebe konu dönemdeki çalışma iddiasının re’sen araştırma yapılarak irdelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin; istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın reddine, dair kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 27.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.