4. Ceza Dairesi 2016/2345 E. , 2020/4024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, iftira, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, Anayasanın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230, 232, 289/1-g (1412 sayılı CMUK"nın 308/7). maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hükümler kurulması,
2-İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir. Somut olayda sanığın şikayeti üzerine yürütülen soruşturmada delil yetersizliği nedeniyle "kovuşturmaya yer olmadığına" dair verilen kararın, iftira suçunun işlendiğinin kesin kanıtı olamayacağı ve sanığın Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 74. maddesi ile teminat altına alınan "Anayasal dilekçe-şikayet hakkı"nı kullandığı gözetilmeden, iftira suçunun "suçsuz olduğunu bildiği bir kişiye karşı suç yükleme" özel kastının nasıl oluştuğu açıklanıp tartışılmadan yetersiz ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Sanığın, katılan ..."ın kullanımındaki motorsikletin önüne elindeki balta ile çıktığı, ardından aldığı av tüfeği ile katılan ... ve Ramazan"a bir el ateş ettiğinin iddia ve kabul edildiği olayda; katılanların beyanı, tanıkların aşamalardaki anlatımı, aradaki mesafe, zaman aralığı birlikte değerlendirildiğinde, aynı gün aynı olay bütünlüğü içerisinde gereçekleşen sanığın tüm eylemlerinin zincirleme silahla tehdit suçu kapsamında kaldığı gözetilmeksizin silahla tehdit suçundan ve kasten yaralama suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,
4-Sanığın bizzat etkin pişmanlık göstermediği, dinlenen tanık beyanlarından sonra tekrar alınan sanık savunmasından sonra katılan ... hakkında kasten yaralama suçundan kovuşturmaya yer olmadığında karar verilmesi karşısında, şartları oluşmadığı halde sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması
5-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.