Esas No: 2021/3629
Karar No: 2022/839
Karar Tarihi: 14.03.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3629 Esas 2022/839 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3629 E. , 2022/839 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3629
Karar No : 2022/839
TEMYİZ EDENLER :1-(DAVACI): ... Perakendecileri Derneği
VEKİLİ: Av. ...
2-(DAVALI): ... Bakanlığı
VEKİLİ: Av. ...
İSTEMLERİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 15/04/2021 tarih ve E:2018/5172, K:2021/1863 sayılı kararının; davacı tarafından esas yönünden, davalı idare tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden karşılıklı olarak temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 28/09/2018 tarih ve 30549 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile ana Yönetmeliğe eklenen 12/C maddesinin ve 07/11/2018 tarih ve 30588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve söz konusu 12/C maddesinin değiştirilmesine ilişkin Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 15/04/2021 tarih ve E:2018/5172, K:2021/1863 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği,
Dava konusu 28/09/2018 tarih ve 30549 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptali isteminin incelenmesi;
28/09/2018 tarih ve 30549 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile getirilen düzenlemenin, 07/11/2018 tarih ve 30588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değiştirildiği görüldüğünden, bu kısım yönünden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığı,
Dava konusu 07/11/2018 tarih ve 30588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin iptali isteminin incelenmesi;
Perakende işletmelerin faaliyetleri ile bunların birbirleri, üretici ve tedarikçilerle ilişkilerinin düzenlenmesi amacıyla kabul edilen 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile davalı idarenin yetkilendirildiğinin anlaşıldığı,
Esnaf ve sanatkârlarca üretilen mal ve hizmetlerin fiyat tarifelerinin, bağlı bulundukları odalarca hazırlandığı, bu tarifelerde uygulanacak azami hadlerin gösterildiği, tarife ile tespit edilen hızlı tüketim mallarının birim miktarı başına ödenecek azami fiyatın perakende satış yapan tüm işletmeler için geçerli olması esası benimsenmekle birlikte, alım satım gücü yüksek olan perakende satış yapan işletmelere göre daha düşük olan diğer perakendeci işletmeler için yüzde seksen beş değil de yüzde seksen gibi birim miktar başına asgari ödeme miktarının belirlenmesinde, mali güce göre bir oranlamanın esas alınmasında, yine üreticinin desteklenmesi adına iade edilen düzenlemenin konusunu oluşturan hızlı tüketim mallarından satılmayanların en fazla yüzde beşinin iade edilebilmesinde amaca ve hakkaniyete aykırılık görülmediği,
Öte yandan, davalı idarece, Kanun'la tanınan yetkinin, perakende satış yapan işletmelerin, tedarikçi ve üretici ile olan ilişkilerinin düzenlenmesi ya da üretici ve tedarikçilere yönelik ticaretin korunması ve devamlılığının sağlanması adına kullanılmasının, ticari işleyişe müdahale olarak ve yetki aşımı olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varıldığı,
Aynı zamanda, üreticiye yapılacak ödemede asgari bir oranın belirlenmemesi durumunda, tüketicilere daha düşük fiyattan satış yapılacağının kabulünün mümkün olmadığı, düzenleme ile yalnızca üretici ve küçük esnafı korumaya yönelik ticari hayatta eşitsizlik yaratıldığı ileri sürülmekte ise de, malın fiyatında bir değişiklik yapılmadan, üreticiye ödenecek tutarın asgari oranının belirlendiği, alım ve satım arasındaki kârın yine perakendeci tarafından saptandığı, ancak alınan malın karşılığı tutarın daha hızlı bir şekilde üreticiye dönüşünün sağlandığı, tutarın perakendecinin elinde kalma süresinin kısaldığı, dolayısıyla tüketiciye daha yüksek fiyattan satış yapılmasını gerektirir yüksek fiyattan bir mal alımı söz konusu olmadığından, davacının bu yöndeki iddiasına itibar edilmediği,
Bu durumda, azami fiyatları tarifeyle belirlenen hızlı tüketim mallarının temini karşılığında, tedarikçiler ile büyük mağaza, zincir mağaza, bayi işletme ve özel yetkili işletmelerin üreticiye birim miktar başına yapacağı ödemenin, tarifedeki miktarın yüzde seksen beşinden, bunların dışındaki perakende işletmeler için yüzde sekseninden az olamayacağı, büyük mağaza, zincir mağaza ve tedarikçilerce bir gün içinde üreticiden satın alınan hızlı tüketim mallarının en fazla yüzde beşinin satılamadığı gerekçesiyle iade edilebileceği yönündeki dava konusu düzenlemenin, üretici ve küçük esnafı korumaya yönelik saikle getirilmesi nedeniyle ve üst hukuk normlarına, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık taşımaması karşısında hukuka uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle,
28/09/2018 tarih ve 30549 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 07/11/2018 tarih ve 30588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin iptali istemi yönünden davanın reddine, toplam 417,50 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre belirlenen 208,75 TL'sinin davacı üzerinde bırakılmasına, 208,75 TL'sinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 5.940,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, 5.940,00 TL vekalet ücretinin de davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, iptali istenilen Yönetmelik hükümlerinin idari işlemlerin amaç, sebep unsurlarına, Anayasa'ya aykırı olduğuna yönelik iddialarının reddedildiği, ancak ret gerekçelerinin kararda açıkça belirtilmediği, Yönetmeliklerin dayanak mevzuatın sınırlarını aştığı, sözleşme özgürlüğüne aykırılık teşkil ettiği, dava konusu düzenlemenin, büyük işletmelere zarar verdiği, piyasa aktörleri arasında eşitsizliğe neden olduğu, tüketicileri zarara uğrattığı, üreticiye fayda sağlamadığı, ticari hayata müdahale edildiği, işlemin serbest ticareti etkileyeceğine yönelik Daire kararında yer alan karşı oy gerekçesinin de dikkate alınması gerektiği, iptali istenilen her iki Yönetmeliğin de esasının incelenmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, davanın açılma tarihinde yürürlükte olmayan bir düzenlemenin iptalinin istenildiği, bu düzenlemenin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden, davanın bu kısmı yönünden esastan inceleme yapılmadığı, dolayısıyla, bu aşamada idarelerinin haksız çıktığının kabulü ile aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı idare tarafından, yönetmelik değişikliklerinin perakende işletmeler ile tedarikçiler karşısında rekabet gücü daha zayıf olan üreticilerin korunmasına, israfın önlenmesine ve kaynakların verimli kullanılmasına yönelik olduğu, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ: Davacının temyiz isteminin reddi, davalı idarenin temyiz isteminin kabulu ile; temyize konu kararın, davanın reddine ve karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısımlarının onanması, davalı idare aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
Üye ...'ın, dava dilekçesinde, 28/09/2018 tarih ve 30549 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ve 07/11/2018 tarih ve 30588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptali istenilmesine rağmen, Daire tarafından, dava konusu Yönetmeliklerin 1. maddelerine hasren inceleme yapılmasında hukuken isabet olmadığı ve eksik inceleme yapıldığı yönündeki oyuna karşılık, davacı iddiaları dikkate alındığında Dairenin hasren inceleme yapmasında hukuki isabetsizlik olmadığına oyçokluğu ile karar verilerek, işin esasına geçildi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
Daire kararının, davanın reddine ve karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısımları yönünden;
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu kararının, davanın reddine ve karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısımları, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Her ne kadar, Daire kararının "hukuki değerlendirme" kısmında, dava konusu 28/09/2018 tarih ve 30549 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptali istemi yönünden yapılan değerlendirmede, "davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığı" ibaresine yer verilmiş, iptal istemine yer verilmemiş ise de, "karar sonucu" kısmında, anılan Yönetmeliğin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik hüküm kurulduğu görülmüş olup, Dairece kararda sehven "yürütmenin durdurulması istemi" yazıldığı anlaşıldığından, bu husus kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
Daire kararının davalı idare aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına gelince;
Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu kararında, 28/09/2018 tarih ve 30549 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve bu kısım yönünden davalı idare aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte, 28/09/2018 tarih ve 30549 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile getirilen düzenlemenin, 07/11/2018 tarih ve 30588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değiştirildiği ve davanın açıldığı 27/11/2018 tarihi itibarıyla yürürlükte olmadığı görülmektedir.
Bu durumda, davacı tarafından dava tarihi itibarıyla yürürlükte olmayan bir düzenlemenin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşıldığından, davanın bu kısmında davalı idarenin haksız çıkan taraf olarak kabulüyle yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
3. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 15/04/2021 tarih ve E:2018/5172, K:2021/1863 sayılı kararının temyize konu davanın reddine ve karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısımlarının ONANMASINA,
4. Anılan Daire kararının davalı idare aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
5. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
6. Kullanılmayan ... TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine,
7. Kesin olarak, 14/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.