11. Ceza Dairesi 2017/11075 E. , 2019/6380 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme,Görevi yaptırmamak için direnme, Hakaret, Kamu malına zarar verme
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında; a) Görevi yaptırmamak için direnme suçundan; mahkumiyet b) Kamu malına zarar verme suçundan; Mahkumiyet
2- Sanık ... hakkında; a) Görevi yaptırmamak için direnme suçundan; mahkumiyet b) Kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret suçundan; mahkumiyet
c) Resmi belgeyi bozma, yok etme suçundan; mahkumiyet
1- Sanık ...’ın kamu görevlisine hakaret suçundan, sanık ...’ın ise kamu malına zarar verme suçundan haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve TCK’nin 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı, sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Muş Sulh Ceza Mahkemesi‘nin 2010/96 E-2011/8 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, uzlaşma kapsamına giren suçlara ilişkin olduğu dikkate alınarak; 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK"nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip, hakkında söz konusu ilam esas alınarak TCK"nin 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller gerekçeli kararda incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıkların yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar ... ve ...’ın görevi yaptırmamak için direnme suçundan haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Sanıklar hakkında görevi yaptırmama suçundan verilen 6 aylık temel hapis cezasının TCK’nin 265/3 maddesi uyarınca 1/3 oranında artırımı sırasında 8 ay hapis cezası yerine 9 ay olarak belirlenmesi ve sanık ... hakkında TCK 265/4 ve 62. maddeleri gereğince uygulama yapıldıktan sonra sonuç cezanın 10 ay yerine 11 ay 7 gün hapis cezası olarak ; sanık ... hakkında ise sonuç cezanın 12 ay yerine 13 ay 15 gün olarak hesaplanması suretiyle fazla ceza tayin edilmişse de; sanıkların görevi yaptırmamak için direnme suçunu birden fazla kişiye karşı işlemiş olmaları sebebiyle haklarında TCK’nin 43/1 maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi dikkate alındığında atıfetin genişletilemeyeceği ilkesi gereği sanıklar hakkında bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller gerekçeli kararda incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıkların yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3- Sanık ...’ın resmi belgeyi bozma ve yok etme suçundan hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine; ancak:
1- Sanığın “olay tutanağı ve Cumhuriyet savcısı görüşme tutanağı”nı yırttığı iddiası ile açılan kamu davasında; belgenin hukuki sonuç doğuran tamamlanmış bir belge olup olmadığı belirlendikten sonra yırtılan parçaların birleştirilmesi durumunda belgenin tamamlandığının anlaşılması halinde eylemin teşebbüs aşamasında kalacağı gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.