Resmi belgede sahtecilik - başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11479 Esas 2019/6372 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/11479 Karar No: 2019/6372 Karar Tarihi: 17.09.2019
Resmi belgede sahtecilik - başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11479 Esas 2019/6372 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, resmi belgede sahtecilik ve başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçlarından mahkum olmuştur. Temyiz talebi incelenirken, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesiyle ilgili iptal kararı gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargılama sürecinde işlemlerin hukuka uygun yapıldığı ve delillerin doğru değerlendirildiği belirtilerek, sanığın temyiz talepleri reddedilmiştir. Ancak, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan verilen cezada hesap hatası yapıldığı ve fazla ceza tayini yapıldığı belirtilerek hüküm bozulmuştur. Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından, kararda belirtilen kanun maddelerine uygun şekilde düzeltme yapılarak hüküm onaylanmıştır. Bahsi geçen kanun maddeleri; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53, 267/1, 269/1 ve 62. maddeleri ile 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321 ve 322. maddeleridir.
11. Ceza Dairesi 2017/11479 E. , 2019/6372 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi: 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, II- Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi: 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanık hakkında TCK’nin 267/1. maddesi uyarınca belirlenen 1 yıl hapis cezasından, TCK’nin 269/1 ve 62. maddeleri gereğince sırasıyla 4/5 ve 1/6 oranında indirim yapılırken, sonuç cezanın “2 ay” yerine, hesap hatası yapılarak “2 ay 1 gün” olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini, Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak, karar verilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nin 269/1 ve 62. maddelerinin uygulandığı paragrafındaki “2 ay 1 gün” ibaresinin çıkartılarak yerine “2 ay” ibaresinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.