23. Hukuk Dairesi 2016/2901 E. , 2018/5585 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davalarda davada davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 10.09.2009 tarihli yemek üretim sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye dayalı olarak davalıya hizmet verildiğini ve faturalandırıldığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiği halde davalının ödeme yükümlülüğüne uymadığını, bu nedenle de davalı aleyhine ... 31. İcra Müdürlüğünün 2012/19114, 2012/19115, 2012/26825 Esas sayılı icra dosyaları ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafın takibe haksız itiraz ettiğini, takiplerin durduğunu ileri sürerek itirazların iptali ile takiplerin devamını % 20 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı defterlerindeki kayıtlara göre davacının davalıdan 87.931,60 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerindeki kayıtlara göre ise davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, taraf defterleri arasındaki farklılığın, davacı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerinde yer almayan 5 adet 27.804,13 TL bedelli faturalardan kaynaklandığı, bu faturalar yönünden davacının faturalarda belirtilen hizmeti verdiğini, usulünce kanıtlayamadığı ve bu miktar için davalıdan talep de bulunamayacağı, davalı defterlerinde kayıtlı olan 60.127,47 TL tutarındaki 3 adet faturanın ise davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu faturaların tanzimini haklı gösterecek delil ve belgelerin davalı tarafından sunulamadığı, davalının aldığını kabul ettiği bu miktar hizmet bedelini davacı hesabına borç kaydettiği faturalar ile mahsuben ödemiş gibi gösterdiği ancak bu faturaların davacıya tebliğ edilmemesi ve davacı defterlerinde kayıtlı olmaması nedeniyle cari hesaptan bu miktarın düşülmesinin uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının ... 31. İcra Müdürlüğünün 2012/19115 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının ... 31. İcra Müdürlüğünün 2012/19114 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 4.817,47 TL asıl alacak üzerinden devamına, ... 31 İcra Müdürlüğünün 2012/26825 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptali davasının reddine, karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalı vekili temyiz etmiştir.
Asıl dava ve birleşen davalardan her birinin ayrı bir dava olduğu değerlendirilerek her bir dava açısından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden ayrı ayrı hesaplama yapılarak hüküm kurulması gerekirken mahkemece bu husus dikkate alınmadan karar verilmiş ise de tüm dosyalardaki bedeller toplamı birlikte değerlendirilip, hesaplama yapılması dikkate alındığında belirtilen bu husus sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve öne sürülen temyiz sebeplerine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.12.2018 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dava konusu uyuşmazlık tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacakla ilgili yapılan icra takibi itirazı iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece tefhim edilen hüküm fıkrasında "Mahkememizin 2014/118- 119-120
Esas sayılı dosyaları ile açılan davanın kısmen kabulü ile davalının ... 31. İcra Müdürlüğünün 2012/119115 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda faiz uygulanacağına, davalının ... 31. İcra Müdürlüğünün 2012/19114 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaliyle takibin 4.817,47 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden işleyecek değişen oranda avans faizi üzerinden devamına fazlaya ilişkin talebin reddine ... 31. İcra Müdürlüğünün 2012/26825 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptali davasının reddine, 60.127,47 TL"nin %20"si olan 12.025,49 TL inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davacı ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/118 Esas sayılı dosyasında ... 31. İcra Müdürlüğünün 2012/19114 Esas sayılı icra takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş ve harca esas değer
olarak 30.200,10 TL göstermiştir. Bu dosya ile birleştirilen ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/119 Esas sayılı dosyasında ise ... 31. İcra Müdürlüğünün 2012/19115 Esas sayılı icra takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiş harca esas değer 55.310,00 TL olarak gösterilmiştir. Asıl dosya ile birleştirilen bir diğer dosya olan ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/120 Esas sayılı dosyasında ile ... 31. İcra Müdürlüğünün 2012/26825 Esas sayılı dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiş harca esas değer olarak 2.276,24 TL gösterilmiştir.
Gerekçeli kararda ise birleşen dosyalar ayrı ayrı gözetilmeksizin tek bir dosya üzerinden karar verilmiş harç, vekalet ücreti, yargılama gideri ve inkar tazminatı ayrı ayrı hüküm altına alınmamış hangi dosyadan ne kadar yargılama gideri alındığı ne kadar vekalet ücreti taktir edildiği, ne tutarda inkar tazminatına hükmedildiği belirtilmemiştir.
Hükmün kapsamı başlıklı HMK"nın 297. maddesinin 2. fıkrasında "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü yeralmaktadır.
Bilindiği üzere HMK"nın 166/4 maddesi gereğince davaların birbirine benzer sebeplerden doğması halinde aralarında "bağlantı" bulunduğu kabul edilerek HMK"nın 166/1. maddesi gereğince birleştirme kararı verilmesi ve davaların birlikte görülmesi mümkündür. Ancak birleştirilmesine karar verilen davalarda sadece yapılacak tahkikat işlemleri usul ekonomisi gereğince ve delillerin birlikte değerlendirilmesi bakımından bağlantı nedeniyle yapılan bir işlem olup herbir dava ayrı dava olma niteliklerini korurlar. Bu kapsamda birleştirilen davalarda ayrı ayrı hüküm kurulması ve HMK"nın 297. maddesinin 2. fıkrasına göre herhangi bir şüphe ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde kabul ve reddedilen kısımların hüküm fıkrasında sıra numarası altında ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Bu yasal zorunluluğa rağmen yukarıda yer verilen mahkeme hüküm özetinden anlaşılacağı üzere birleşen dosyalarda hangi icra takip dosyasıyla ilgili hangi miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına karar verildiği hangi miktar üzerinden itirazın iptali isteminin reddedildiği herhangi bir şüphe ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde ve açık olarak gösterilmemiştir. Kurulan hükmün infaz edilme imkanı bulunmamaktadır. Zira her bir icra dosyası ayrı olup toplam hükmedilen miktarın hangi icra dosyasına esas alınacağı toplam hükmedilen inkâr tazminatının hangi icra dosyasından tahsiline karar verileceği yargılama gideri ve vekalet ücreti başta olmak üzere hükmün fer"isi olan yargılama giderlerinin hangi mahkeme ve bağlantılı olarak hangi icra dosyasından tahsile konulacağı belirsiz bırakılmıştır. Açıklanan nedenlerle infaz kabiliyeti bulunmayan taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları sıra numarası altında açık bir şekilde şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermeyen inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretlerini ayrı ayrı birleşen dosyalar üzerinden icra takip dosyaları ile bağlantılı şekilde karar altına almayan mahkeme kararının esası incelenmeksizin öncelikle HMK"nın 297. maddesi gereğince usul ve yasaya uygun hüküm kurulmaması nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmesi gerekirken onanmasına ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.