Esas No: 2021/10156
Karar No: 2022/2215
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/10156 Esas 2022/2215 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/10156 E. , 2022/2215 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının ilgilisinden alınmasına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, Üyeler ... ve ...'ın muhalefetine karşı, Başkan ... ve Üyeler ..., ...'nın oyları ve oy çokluğuyla 21.02.2022 gününde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
1. Çoğunluk ile aradaki temel uyuşmazlık hizmet tespit davasında 27.09.1999 tarih ve sonrası bir süre arasında öğretmen olarak eğitim dönemi boyunca işyerinde prim günleri kuruma bildirilen davacı sigortalının bu tarihler öncesi 08.10.1997 tarihinden başlayarak 15.06.1999 tarihine kadar geçen blok çalışmasında 26.05.2004 öncesinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
2. Somut uyuşmazlıkta davacının 27.09.1999 tarihinden sonra öğretmen olarak çalışması bir süre kuruma bildirilmiştir. İlk derece mahkemesi davacının kuruma bildirilen süre dışında öncesinde puantaj ve ödeme kayıtlarına dayanarak tespit edilen ve kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmiş, davalı kurum tarafından istinaf edilmesi üzerine ise “davacının 27.09.1999 – 16.06.2000, 15.09.2000 – 15.06.2001, 14.10.2001 tarihinde 35 gün, 14.10.2002-13.06.2003 tarihleri arasında davalı adına kayıtlı işyerinden eksik gün bildirimlerinin olduğu, davacının 2002/5 ve 6 aylarında 5434 sayılı Kanun kapsamında eksik gün bildirimlerinin olduğu, davacının 1997 yılı eylül ila kasım aylarına ilişkin ek ders ücret çizelgeleri ve ücret bordrolarının getirtildiği, ücret bordrolarında SSK prim kesintisi yapılmadığı, davacının 1998-1999 ve 1999-2000 öğretim yılı ... Kasabası İlköğretim okulu öğretmenlerine ait ek ders ücret kararnamesi ile İngilizce, matematik ve din kültürü ahlak bilgisi derslerinde ücretli öğretmen olarak görevlendirildiği, anılan dönemlerde eylül ila haziran aylarına ilişkin ek ders ücret çizelgeleri ve ücret bordroları getirtildiği, ücret bordrolarında SSK prim kesintisi yapılmadığı, davacının 27.09.1999 tarihinden önce çalışmalarına ilişkin giriş bildirgesi, prim kesintisi ya da Kurum tespiti bulunmadığı, eldeki davanın 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, dikkate alındığında isteme konu 22.09.1997 - 26.06.1999 tarihleri arasındaki dönemin hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
3. Kararın temyiz edilmesi üzerine çoğunluk tarafından blok çalışmada kayıt öncesi ise hak düşürücü süre nedeni ile reddin doğru olduğu kabul edilerek kararın onanmasına karar verilmiştir.
4. Çalışmanın blok çalışma niteliğinde olması yani kesintisiz devam etmesi halinde hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi, mevsimlik çalışmanın bulunması ve bu çalışmanın yıllar itibariyle kesintisiz sürdüğünün kabulü halinde de çalışılmayan dönemde hizmet akdi askıda olduğundan hükme esas alınan 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak, mevsimlik çalışmanın sona erdiği yılın sonu esas alınması gerekir (Y. HGK. 01.07.2019 tarih ve 2016/21-1238 E, 2019/834 K). Belirtmek gerekir ki “hak düşürücü süre, bildirimsiz kalan çalışmalar yönünden öngörülmüştür. Belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tespiti hâlinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir. Sigortalının kayda dayanan çalışması bildirilmiş veya kurumca saptanan çalışması var ise bu bildirilen veya saptanan hizmeti ile blok çalışmanın da zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir.
5. Dairemizin 2021/10923 E, 2022/1056 Karar sayılı karşı oy gerekçelerinde ayrıntılı olarak açıklandığı gibi blok çalışmalarda kuruma bildirilen süre var ise sonraki çalışma için hak düşürücü süreye uğramaz kabulü önceki çalışma içinde kabul edilmeli ve hak düşürücü süre uygulanmamalıdır. Davacının 01.08.2001-28.06.2006 tarihleri arası çalışmaları blok çalışmaya dayanmaktadır. Bu blok çalışma içinde kuruma intikal eden süreler olduğuna göre hak düşürücü süre önceleri içinde geçerli olmayacaktır. Kaldı ki davacının blok çalışma içindeki kayıtları kamu kurumu niteliğinde olan Milli Eğitim Müdürlüğü puantaj ve bordro kayıtlarına dayanmaktadır. Burada prim kesintisi yapılmaması sonuca etkili değildir. Kurum rahatlıkla hizmeti tespit edebilir. Bu açıdan da hak düşürücü süreden sözedilemez. Kararın bozulması gerekir. Bu nedenle çoğunluğun hak düşürücü süre yönündeki kabulüne katılınmamıştır.