11. Ceza Dairesi 2016/9510 E. , 2019/6371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Defter ve belgeleri gizleme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 tarih ve 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması hâlinde, bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği; İzmir (Kapatılan) 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 13.12.2011 tarih ve 2011/1539-1967 sayılı ilamının, tekerrüre esas alınan İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesinin ilamından daha ağır hükümlülük içerdiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı uyarınca uygulanmasında zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK"nin 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine, ""Sanığın, İzmir (Kapatılan) 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 13.12.2011 tarih ve 2011/1539-1967 sayılı 6.000 TL adli para cezasına ilişkin geçmiş hükümlülüğünün tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, TCK"nin 58/6-7. maddeleri uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması; TCK"nin 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine ""Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında, TCK"nin 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına"" ibaresinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek, 1412 sayılı CMUK"nin 326/son ve 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddeleri gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olamayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesine,
II- 2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi:
1- 2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçuından açılan kamu davasında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
a) Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi hâlinde; sanığın savunmasında adı geçen ...ve ...’un CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi ve faturalar kendilerine gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
b) ... ve ...’da faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa, ... ve ...’a ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
c) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa, ...ve ...’a ait olmadığının anlaşılması hâlinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.