Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3817
Karar No: 2018/8573
Karar Tarihi: 22.11.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/3817 Esas 2018/8573 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/3817 E.  ,  2018/8573 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

    K A R A R
    A) Davacının İstemi :
    Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin vergi kaydı başlangıç tarihi olan 01/01/1999 tarihinden itibaren tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalının Cevabı :
    Davalı Kurum vekili, Kurum tarafından yapılan işlemlerin yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) İlk Derece Mahkemesinin Kararı ve Gerekçesi :
    Mahkemece, “Davacı vergi başlangıç tarihi olan 01.01.1999 tarihinin Bağ-Kur sigortalılığı başlangıç tarihi olarak kabulüne karar verilmesi talep etmiş olup davacının celp edilen ve sunulan vergi kaydına göre 01.01.1999 -28.12.2006 tarihleri arasında ... V.D de tarımsal faaliyetler kapsamında vergi mükellefi olduğu, tarım sigortası tescilinin 01.07.2001 tarıhinde yapıldığı, 01.01.2005 tarihinden itibaren de Bağ-Kur sigortası kapsamında bulunduğu, bu tarihten önce sigortalılık tescilinin bulunmadığı, davacının vergi kaydına göre 01.01.1999 tarihinde 1479 sy. kapsamında sayılabilecek çalışması bulunduğu ancak bu tarihte sigorta tescilinin yapılmadığı, 4956 sy. 47. Md. Göre sigortalılık niteliklerini taşımalarına rağmen 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescil yaptırmayanların sigortalılık hak ve mükelleflerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı, kuruma başvurmaları halinde 20.04.1982- 04.10.2000 tarihleri arasındaki çalışmaların belgelenmesi halinde ve prim borçlarının 1 yıl içinde ödenmesi halinde bu dönemin çalışmalarının sigortalılık süresinden değerlendirileceği, düzenlemeye ilişkin 4956 sy 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe girdiği, başvuru süresinin 02.02.2004 tarihinde sona erdiği, davacının bu tarihe kadar borçlanma talebinde bulunmadığı, bu yasal düzneleme kapsamında 04.10.2000 öncesine ait vergi kaydına dayalı çalışmanın tespitine karar verilemeyeceği anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle “Davanın reddine” karar verilmiştir.
    D) İstinaf Başvurusu :
    Davacı vekili, vergi mükellefiyetine rağmen 01/01/1999 tarihinden itibaren tescilin yapılmadığını, 22/03/1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 Sayılı Kanun ile 1479 Sayılı Kanunda yapılan değişiklik uyarınca gelir vergisi mükelleflerinin mükellefiyet tarihinden itibaren sigortalı sayılacakları hükmü uyarınca davacının 01/01/1999 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
    E) Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı ve Gerekçesi :
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, “Dava konusu ve taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının bağkur sigortalılık başlangıç tarihinin 01/01/1999 tarihi olarak tespit edilip edilmeyeceği, talep edilen tarihler arasındaki sürenin sigortalılık süresi olarak sayılıp sayılmayacağına ilişkindir.
    Davacının 01/01/1999- tarihinden itibaren vergi mükellefi olduğu ifade edilmekle birlikte 1479 sayılı yasanın geçisi 18. Maddesi ile 1479 sayılı yasanın 25-26. Maddeleri ve 5510 sayılı yasanın geçici 8. Maddesi hükümleri dikkate alındığında davacının yasal süreler içinde kuruma başvurmadığı ve dava konusu ile ilgili talepte bulunmadığı anlaşılmıştır.
    24/07/2003 tarihinde kabul edilip 02/08/2003 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 4956 sayılı yasanın 47. Maddesi ile 1479 sayılı yasaya eklenen geçici 18. Maddesi; " Bu kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04/10/2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04/10/2000 tarihinden itibaren başlar. Ancak bu kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıkları, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20/04/1982-04/10/2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak 49. ve ek 15. maddelere göre hesaplanacak prim borçlarının tamamının tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağının yürürlükte olan prim tutarı üzerinden ödemek kaydı ile bu süreler sigortalalık süresi olarak değerlendirilir." hükmünü içermektedir. 1479 sayılı yasanın 25 ve 26. Maddelerine göre de gerçek veya götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar ile gelir vergisi mükellefiyeti sona erenler sigortalılıklarının başladığını ve bittiğini üç ay içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmekle yükümlü bulunmaktadırlar.
    Ayrıca 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı kanunun geçici 8. Maddesinde ise " bu kanunun 4. Maddesinin 1.fıkrasının b bendinin 4 numaralı alt bendi hariç; diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu kanunun yürürlülük tarihine kadar kayıt ve tescilllerinin yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülükleri bu kanunun yürürlülük tarihinden itibaren başlar." denilmektedir.
    1479 sayılı yasaya eklenen geçici 18. Madde hükmü dikkate alındığında bu kanunun yürürlük tarihi olan 02/08/2003 tarihinden itibaren davacının yasada belirtildiği üzere 6 ay içinde kuruma yazılı olarak başvurusunun bulunmadığı ve yine yasada belirtildiği şekilde 1 yıl içinde eksik primlerin ödenmediği, bu haliyle davacının talebine dair yasal şartların oluşmadığı anlaşılmıştır.
    Yukarıda ki açıklamaların ışığında, davacının 1479 sayılı yasaya göre sigortalı olmak amacıyla kuruma ilk başvurusunun 27/07/2008 tarihi olduğu, 4956 sayılı yasanın yürürlüğünden önce davacının bir tescil başvurusunun bulunmamasına göre, Bağ-Kur başlangıç ve bağ-kur hizmet süresi tespiti talepleri yönünden 4956 sayılı yasa ile 1479 sayılı yasaya eklenen geçici 18. Maddesi hükmü gereğince ve geçici 18. Madde hükmünden yararlanması olanağı bulunmadığı görülmüştür.
    Bu değerlendirmeler ışığında ve özellikle Bağ-Kur başlangıç ve bağ-kur hizmet süresi tespiti talepleri yönünden 4956 sayılı yasa ile 1479 sayılı yasaya eklenen geçici 18. Maddesi hükmü gereğince ve geçici 18. Madde hükmü uyarınca yasal 6 aylık süre içerisinde Bağ-Kur sigortalılığı için kuruma başvurmayan davacının, 01/01/2005 tarihli bildirge ile ilk defa Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için 1479 Sayılı Kanun Hükümlerine göre kendi nam hesabına bağımsız çalışmakta olduğunu beyanla tescil talebinde bulunulduğu, bu giriş bildirgesi üzerine kurum tarafından Bağ-Kur"a tabi sigortalılığının 04/10/2000 tarihinden itibaren başlatıldığı bu tarih öncesinde, diğer bir deyişle kuruma tescil için başvurduğu, 01/01/2005 tarih öncesinde tescilinin yada prim ödemesinin söz konusu olmadığı, bu durumada görede kuruma başvuru tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4956 Sayılı Yasa ile değişik 1479 Sayılı Yasanın geçici 18.Maddesindeki süreler içerisinde kuruma başvuru ya da prim ödemesinin söz konusu olmadığından kuruma yapılan işlemin yukarıda belirtilen geçici 18.Maddesine uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usül ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki karar verilmiştir.” gerekçesiyle “Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine” karar verilmiştir.
    F) Temyiz :
    Davacı vekili, davacının vergi mükellefiyetine göre Bağ-Kur sigortalısı olması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01/01/1999-28/12/2006 tarihleri arasında biçer döver işletmesi faaliyeti nedeniyle vergi mükellefiyetinin bulunduğu, 01/07/2001-31/12/2004 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu, 27/01/2005 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal eden giriş bildirgesine göre 01/01/2005 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının başladığı, bu sigortalılığının 28/12/2006 tarihine kadar devam ettiği anlaşılmaktadır.
    01/04/1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20/04/1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22/03/1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02/08/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
    1479 sayılı Yasa"ya 4956 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 18. maddesinde; bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04/10/2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 04/10/2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20/04/1982-04/10/2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir.
    4956 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 02/08/2003 tarihine kadar tescilleri, prim ödemeleri veya tescil başvuruları yoksa aynı tarihten sonra sadece aynı yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddeye göre vergide kayıtlı olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler. Geçmişe yönelik hizmetlerini tespit ettiremezler. 02/08/2003 tarihinden önceki tarihte Kuruma tescil edilmiş, giriş bildirgesi vermiş veya bir şekilde kendi adına tescil isteği yerine geçecek şekilde prim ödemiş olan ve 1479 sayılı Yasa kapsamında kendi adına veya hesabına bağımsız çalışanlar, 20/04/1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak, 22/03/1985 tarihinden itibaren de esnaf sicili veya meslek kuruluşu kayıtlarına dayalı olarak sigortalılıklarının tespitini isteyebilirler.
    08/05/2008 tarihli 5754 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanun"un Geçici 8. maddesinde, “ Bu Kanun"un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanun"un yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğünün bu Kanun"un yürürlük tarihinden itibaren başlayacağı; ancak, bu Kanun"un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanun"un yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanun"un yürürlük tarihi ile 04/10/2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanun"un yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunmak ve kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği” bildirilmiştir.
    Ayrıca, 2926 sayılı Kanunun 3. maddesinde ve bu kanunun uygulanmasını göstermek üzere çıkarılan uygulama yönetmeliğinin 5. maddesinde, tarımsal faaliyetin, arazide, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan yararlanmak suretiyle bitki, orman, hayvan, balık ve diğer su ürünlerinin üretimi, avlanması, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazası, satılması veya bu ürünlerden sair bir şekilde yararlanılması şeklinde tanımlanmış olduğu, tarımsal faaliyetin asıl olarak tarım ürünlerinin üretilip yetiştirilmesiyle sınırlı bir süreç olduğu ve davacının, başkasının yetiştirdiği ürünleri kendisine ait biçerdöver ile ücreti mukabili hasat etmesi işleminin tarımsal faaliyet kapsamında bulunmayıp ticari faaliyet kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olmak için Kuruma 27/01/2005 tarihinde verdiği giriş bildirgesi ile müracaat ettiği anlaşıldığından vergi mükellefiyetine göre 04/10/2000 tarihi itibariyle sigortalılığının başlatılması ve vergi kaydının son bulduğu 28/12/2006 tarihine kadar devam ettirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, 2926 sayılı Yasanın 6/1-(b) bendi hükmü ile davacının önce başlayan sigortalılığının Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı olduğu durumu dikkate alındığında 01/07/2001 tarihinde başlayan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının da bu duruma engel olmayacağı ortadadır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabul edilmesi ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASI gerekmiştir.
    H) Sonuç :
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi