5. Hukuk Dairesi 2019/12381 E. , 2020/3904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl ve birleştirilen davaların kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R –
Asıl ve birleştirilen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-Kamulaştırmasız el atma davalarına Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. ... Mahallesi 219/7 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın değerlendirme tarihlerindeki Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re"sen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden dava konusu taşınmazın emsal taşınmaza göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranlarını açıklayıp karşılaştırmadan değer biçilmesi doğru olmadığı gibi dava konusu taşınmaz ile aynı mahallede olan 218 ada 8 parsel sayılı taşınmaz için Mart 2011 tarihinde 45,00-TL/m² olarak biçilen değer 2014/10140 esas nolu dosya ile Dairemizden geçerek kesinleştiği, yine dava konusu taşınmaza yakın 219 ada 11 parsel 2011 değerlendirme tarihi itibariyle 84,00-TL/m² birim bedeli biçilmişken 218 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki m² birim bedeli 45,00-TL/m²"den ayrılma sebepleri belirtilmeli gerekçesiyle bozulduğu, aynı bölgeden 218 ada 10 parsel sayılı taşınmaza Aralık 2012 degerlendirme tarihinde 44,92-TL/m² değer biçilerek 2017/31470 esas sayılı dosyası ile Dairemiz denetiminden geçerek kesinleştiği gözetildiğinde dava konusu taşınmaza asıl davada 20.07.2011 değerlendirme tarihi itibariyle 153,00-TL/m², birleştirilen davada 19.01.2015 değerlendirme tarihi itibariyle 189,00 TL/m² birim bedeli belirleyen rapor inandırıcı bulunmamıştır.Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, asıl dava değerlendirme tarihi 2011, birleşen dava değerlendirme tarihi 2015 itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re"sen belirlenen değerlendirme tarihleri 2011 ve 2015 yılındaki vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2-Dosya içindeki bilgi ve belgelerdeki dava konusu taşınmaza el atma tarihi 1983 öncesi olduğundan maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.