7. Hukuk Dairesi 2015/11956 E. , 2015/4848 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Yetki Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davalı sendikanın davalı şirkette Toplu İş Sözleşmesi yapmak amacı ile gerekli çoğunluğu sağladığı gerekçesi ile 17.03.2014 tarihi itibari ile davalı Bakanlığa müracaat ettiğini, davalı Bakanlığın davalı sendikaya, işyerinde gerekli çoğunluğu sağlaması nedeni ile TİS yapmak üzere yetki verdiğini, bakanlığın yetki tespitinin hatalı olduğunu, sendikanın gerekli çoğunluğu sağlayamadığını, işyerindeki toplam işçi sayısının hatalı olarak eksik tespit edildiğini, davacının Düzce ve İstanbul"da iki işyeri bulunduğunu, İstanbul Esenyurt"ta bulunan adreste davacı şirket ile birlikte ... ünvanlı şirketin faaliyet gösterdiğini, bu şirketin işçilerinin toplam işçi sayısına eklenmesi gerektiğini, davacı şirket ile ... arasında üç unsurun birlikte bulunduğunu, her iki şirketin İstanbul"da faaliyet gösterdiğini, aynı ailelere ait olduğunu, her iki şirketin tek bir binası ve tek bir giriş kapısı bulunduğunu, tüm idari birimlerinin ortak olduğunu, ekonomik-teknik ve kişisel bağımlılık bulunduğunu, ...’ın 296 işçisinin işletme seviyesinde yapılan yetki tespitinde toplam sayıya dahil edilmesi gerektiğini, bu durumda toplam işçi sayısının 1185 kişi olduğunu ve yasanın aradığı % 40 çoğunluğun sağlanamadığını bu nedenle bakanlık tarafından verilen 19.03.2014 tarih B75014829/103.02/4979 sayılı yetki tespitinin iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ç.. B.. vekili, davacı işletmede 889 işçi çalıştığını, işletmede ... Sendikası üyesi 382 işçi bulunduğunu, işverenle aynı adreste bulunan ...’nin tüzel kişiliklerinin farklı olduğunu ve bu işverende çalışan işçilerin toplam sayıya dahil edilmesinin mümkün olmadığını, 6356 sayılı Yasa ile üyeliklerin e-devlet kapısı üzerinden yapılması ile üyeliklerde bir hata olmadığını, bu nedenle davanın haksız açıldığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı sendika vekili, davanın süresinde ikame edilip edilmediğinin tespiti gerektiğini, davacı işletmede yeterli sayıda davalı sendikaya üye işçinin bulunduğunu, dava dışı ..."nin meslek grubunun toptan dış ticaret olduğunu ve Büro İş koluna girdiğini, davacı şirketin ie hazır giyim konfekiyon meslek grubunda olduğunu ve Tekstil İş koluna girdiğini, her iki şirketin aynı iş kolunda olmadığını, davacı ... arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi bulunmadığını, SGK kaydında da buna ilişkin bir bildirim olmadığını, bu nedenlerle davalı Bakanlığın yetki tespitinin yerinde olduğunu, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkemece, davacı ..."ne ait işletmede toplam 883 işçinin çalıştığı, bunlardan 382 işçinin başvuru tarihi itibari ile davalı T... İşçileri Sendikası üyeliklerinin bulunduğu, davalı ... Sendikası"nın 6356 sayılı Yasa"nın 41. maddesi uyarınca aranılan çoğunluğa sahip olduğu, davacı işverenin işyerinde faaliyet gösteren ... çalışanlarının aranılan üye sayısında dikkate alınması gerektiğine dair iddiası hakkında ise, davacı tarafın davacı firma ile belirtilen diğer firma arasındaki asıl alt işverenlik ilişkisinin geçersiz olduğu iddiasına dayandığı, hukuk dünyasında kendi yaptığı usulsüz işlem ile lehine sonuç doğurulmasının hukuken korunamayacağı, bu nedenle konu hakkında ayrıca araştırma yapmaya gerek duyulmadığı gerekçesi ile davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Olumlu yetki tespitine itiraz niteliğindeki somut uyuşmazlıkta yetkili mahkemenin tespiti çözülmesi gerekli hukuki problemi oluşturmaktadır.
Dava tarihinden önce yürürlüğe girmiş olan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanun"un 79. maddesinde; “Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür. Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” denilmiştir.
Yukarıdaki hükmün yollamada bulunduğu aynı Kanun"un 2. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde de Görevli Makamın; “İşyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlığı” ifade edeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, bir işletme toplu iş sözleşmesi için yetki başvurusu mevcut olup davacı şirketin tespit kapsamında iki işyeri söz konusudur. Bunlardan bir tanesi 1034949.034 SGK sicil numaralı Akçaburgaz Mah. 50 Sokak No:22 Esenyurt/istanbul adresinde, diğeri ise 1028965.081 SGK sicil numaralı 1.Organize Sanayi Bölgesi 243 ada 2 parsel Beyköy/DÜZCE adresinde kurulu işyeridir.
Dosya içinde bulunan ticaret sicil kayıtlarında davacı şirketin tescilli adresi Akçaburgaz mah. 50. sokak N:2/2 Esenyurt/İstanbul olarak görünmektedir.
İşletme toplu iş sözleşmesine ilişkin yetki itirazlarında, yetkili mahkemenin tespitinde belirleyici olan işletme merkezidir. Davacı şirketin işletme merkezi Esenyurt"ta bulunduğuna ve işletme merkezinin bağlı olduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü görevli makam olarak tanımlandığına ve bu hali ile yetkili mahkeme İstanbul İş Mahkemeleri olduğuna göre mahkemece dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları dikkate alınmadan davanın esası hakkında karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.