6. Ceza Dairesi 2015/8830 E. , 2017/2999 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık ... savunmanının sanık hakkında nitelikli yağma suçundan hükmolunan beraat kararının gerekçesine yönelmeyen, vekalet ücreti istemi ile sınırlı temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
Sanık ... savunmanının yüzüne karşı verilen karara karşı yasal süresi geçtikten sonra 24.07.2015 tarihinde temyiz dilekçesini verdiği anlaşılmakla, sanık savunmanının temyiz isteminin CMUK.nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE;
2-Sanık ... hakkında katılan ... ve mağdur ..."e karşı nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerine gelince;
Hükmedilen cezanın süresine göre duruşmalı incelenmesi olanaklı bulunmadığı için; sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 421.maddeleri gereğince REDDİNE,
Mağdur ..."e karşı işlenen nitelikli yağma suçunu birden fazla kişiyle birlikte, mağdurun işyerinde gerçekleştirmiş olduğunun anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi yollamasıyla 149/1. maddesinin (c) bendinin yanında (d) bendinin de uygulanması gerekliliğinin gözetilmemesi; karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, elde edilen delillerin mahkumiyete yeter olmamasına, mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, hükmün gerekçesine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında TCK.nın 53/1-2. maddesi uyarınca aynı yasanın 53/1-a-b-c-d madde ve bentlerindeki hakları kullanmaktan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı da TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olmasına dair karar da gözetilerek TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına karar verilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümler ayrı ayrı çıkartılarak yerlerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında temyiz itirazlarına gelince;
Sanık ...’nın Uyapdan alınan nüfus kaydına göre 23.07.2016 tarihinde öldüğünün anlaşılması,
Bozmayı gerektirmiş sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenen hükmün bu kısmının açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.