Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10580
Karar No: 2019/6365
Karar Tarihi: 17.09.2019

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10580 Esas 2019/6365 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, özel belgede sahtecilik suçundan sanık hakkında verilen hükümde çeşitli hatalar bulunduğunu belirterek kararı bozdu. Karara gerekçe olarak, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi ile ilgili özel bir hüküm içerdiği ve suça konu belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiğinin tespit edilemediği belirtildi. Ayrıca, hüküm açıklanmasının geri bırakılması ve adli sicil kaydıyla ilgili kararlarında da bir takım hatalar olduğu vurgulandı. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43, 51, 53/3 ve 61. maddeleri ile Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2017/10580 E.  ,  2019/6365 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz.” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz.” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme nedeniyle, ön ödeme önerisinde bulunulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
    2- Kabule göre;
    a) Dosya kapsamından, suça konu belgelerin aynı tarihte düzenlendiğinin anlaşılması ve farklı zamanlarda düzenlendiğinin tespit edilememesi karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç koşullarının oluşmadığının, ancak belge sayısının TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b) Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nin 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmesine rağmen, “yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılamaması nedeni ile” şeklindeki gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilerek çelişki oluşturulması,
    c) Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihinin, temyiz konusu suç tarihinden sonra olduğu gözetilmeksizin, hükmün açıklanması hususunda ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
    d) Yargılama gideri olarak hesaplanan miktarın CMK"nin 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktar olan 20,00 TL"nin altında kalması nedeniyle hazineye yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    e) Suç tarihinin suça konu abonelik sözleşmelerinin düzenlendiği tarih olan “15.06.2011” olduğu gözetilmeden, gerekçeli karar başlığında “16.05.2012” olarak yanlış gösterilmesi,
    f) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 53/3. maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının c bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağı, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 17.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi