Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/59
Karar No: 2019/5223
Karar Tarihi: 16.09.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/59 Esas 2019/5223 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, suya elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkin bir davada, davalının su tahsisi yaparken zarar verdiği iddiasını göz önünde bulundurarak davacının tüm taleplerinin araştırılması gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi raporunda zarar tespit edildiği, ancak nasıl giderileceği konusunda bir öneri sunulmadığı için mahkeme kararı bozulmuştur. Tapu kayıtlarının getirtilmesi, mahkemece yeniden keşif yapılması ve davacının tüm taleplerinin ve delillerinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. TMK’nin 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur.
14. Hukuk Dairesi         2019/59 E.  ,  2019/5223 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki suya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22.10.2018 gün ve 2016/3044 Esas, 2018/6956 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, suya müdahalenin önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
    Davacı ... vekili, davacıya ait Akçay Nehri sulama kanalından, su ürünleri tesisi sahibi olan davalının su tahsisi talebinde bulunduğunu, idare tarafından tahsis yapıldığını ancak davalının idarenin görüşünü almadan suyu aldığını, böylece suyun akışının ve çay yatağının bozulmasına neden olduğunu ayrıca nehrin taşkın seddelerine balık üretimi amacıyla kanal açmak suretiyle kamulaştırma alanlarına da müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve davalı tarafından yapılan taş bentlerin yıkımını istemiştir.
    Davalı, tahsis kararı doğrultusunda sudan yararlandığından bahisle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının su tahsisi yaparken davalıya suyun nasıl alınacağı yönünde bir proje belirtmediği bu nedenle kusurun davacıda bulunduğu, davalının müdahalesi tespit edilmişse de zarar oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 22.10.2018 tarihli, 2016/3044 Esas, 2018/6956 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
    Davacı vekili, süresi içerisinde karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
    Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK"nin 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
    Somut olayda; dava suya elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkin olup, davada kal talebi de bulunduğundan, TMK’nin 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Bu nedenle davalının işletmesinin bulunduğu taşınmaza ait tapu kayıtları getirtilmeli, tapu kayıt malikinin de davada taraf olması sağlanmalıdır.
    Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu aldırılan bilirkişi kuruluna ait raporda bilirkişiler; ""Suyun tesislere alındığı kanalın başlangıç noktasında Akçay deresi yatağına dikey olarak taş ve kayalarla oluşturulan su kabartma yapısının derenin akışını yavaşlattığı ve çay depolama sahasına zarar verdiği, davalıya ait 115,599 kotlu krokide 3 numaralı su alma yapısı ve kanal kapak bölümünün kamulaştırma alanında kaldığı, davalının tesisinde kullanmak için akış yönüne göre sol tarafta sürekli depolama alanın altından büzlü geçiş inşaa ettiği, 2199, 2197, 2191 ve 2184 parsel sayılı taşınmazlarda beton kanal yaptığı fakat dava dilekçesinde talep edilmişse de keşifte tespit istenilmediğinden ölçüm yapılmadığı.."" şeklinde tespitlerde bulunmuşlardır. Bilirkişi raporundaki tespitlerde; davalı tarafından taş ve kayalarla oluşturulan su yapısının derenin akışını yavaşlattığı ve çay depolama sahasına zarar verdiği bildirilmesine rağmen mahkemece zarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki mahkemece yeterli araştırma da yapılmamış, aldırılan bilirkişi raporu konuyu tam olarak açıklığa kavuşturmamıştır. Bilirkişi raporunda; zarar tespit edildiği halde zararın nasıl giderilebileceği somut olarak ortaya konulmamış, davacı tarafından projelendirme yapılması önerilmiş, davacının; kamulaştırma alanlarına davalı tarafından müdahale edildiğine ilişkin diğer talebiyle ilgili olarak da, davacı vekili tarafından keşif esnasında tespiti istenilmediğinden ölçüm yapılmadığı belirtilmiştir. Davacının tüm taleplerinin araştırılmaması HMK"nin 297. maddesine de aykırıdır. Öncelikle davalının suyun alımına ilişkin tahsis kararı getirtilmeli, tahsis kapsamında hazırlanmış bir proje bulunup bulunmadığı araştırılmalı, proje yoksa proje sunulması için davacıya süre verilmeli, mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılarak davacının tüm taleplerinin ve delillerinin değerlendirildiği, davayı açıklığa kavuşturacak nitelikte bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekirken onanması maddi hataya dayalı olduğundan; karar düzeltme isteğinin kabulü ile hükmün yukarıdaki gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 22.10.2018 tarihli, 2016/3044 Esas, 2018/6956 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıdaki gerekçeyle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 16.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi