Esas No: 2019/3143
Karar No: 2022/843
Karar Tarihi: 14.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/3143 Esas 2022/843 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/3143 E. , 2022/843 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/3143
Karar No : 2022/843
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı-...
VEKİLİ : Av....
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Endüstriyel Mutfak Ekipman Med. İnş. San. A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına 29/07/2015 tarihinde birleşerek devraldığı ...Teknik San. Tic. Ltd. Şti. nin 05/05/2014, 12/05/2014 ve 08/09/2014 tarihlerinde üç farklı müteahhit firma ile imzaladığı taşeronluk sözleşmesinden doğan damga vergisinin beyan edilmediğinden bahisle 2014/Mayıs,Eylül dönemleri için re'sen tarh edilen damga vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu sözleşmelerde davacı tarafından üstlenilen mekanik işlerin bedeli için hakediş tarihindeki bayındırlık m2 birim fiyatları üzerinden %20-25 oranları arasında tenzilat yapılacağının belirtildiği, sözleşme bedellerinin daha sonra düzenlenecek hakediş fatura tutarlarından oluşacağına yönelik bir hüküm konulmadığı; bu surette sözleşmenin ihtiva ettiği bedelin hesaplanması için gerekli olan yapımı taahhüt edilen işin niteliği gereği m2 olarak ebatının /işin miktarının belirlenemediği, salt ilgili Bakanlıkça ilan edilmiş olan m2 birim fiyatlarının işin bedelinin hesaplanması için yeterli matematiksel bir ölçüt olamayacağı dolayısıyla anılan sözleşmelerin içerdiği veriler itibarıyla nisbi vergi hesaplanmasının mümkün olmadığının anlaşıldığı, damga vergisi yönünden vergiyi doğuran olay hukuki durumun tekemmülü olan sözleşmenin imzalanması ile meydana geldiğinden; daha sonraki tarihlerde düzenlenen hakediş tutarları üzerinden damga vergisi tarhiyatı yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görüldüğü dilekçede ileri sürülen iddiaların anılan kararın kaldırılmasını sağlayacak durumda bulunmadığından davalı istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: "Belli para içerme" kavramından sadece sözleşme üzerinde açıkça yazılı olan parasal tutarların değil, aynı zamanda sözleşme hükümlerinden yola çıkarak hesaplanabilecek olan belli tutarların varlığının da anlaşılması gerektiği, sözleşme üzerinde belli paranın açıkça belirtilmemiş olması ile birlikte hesaplanabilir bir tutara ulaşılabilmesi durumunda, bu tutar üzerinden damga vergisi hesaplanması gerektiği, sözleşmenin içeriğinden basit matematiksel işlemlerle, içerdiği paranın belirlenebilmesi halinde sözleşmenin nispi damga vergisine tabi olduğu iddialarıyla hukuka aykırı olan kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY: Davacı şirket adına 29/07/2015 tarihinde birleşerek devraldığı ...Teknik San. Tic. Ltd. Şti. nin 05/05/2014, 12/05/2014 ve 08/09/2014 tarihlerinde üç farklı müteahhit firma ile imzaladığı taşeronluk sözleşmesinden doğan damga vergisinin beyan edilmediğinden bahisle 2014/Mayıs,Eylül dönemleri için re'sen tarh edilen damga vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun tarh ve tahakkuk usulünü düzenleyen ikinci kısmında yer alan re'sen vergi tarhı başlıklı 30. maddesinin 1. fıkrasında; "Resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. İnceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı resen takdir olunmuş sayılır." kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un 74. maddesinin (a) fıkrasının 1. bendinde; Yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak ve 2. bendinde; vergi kanunlarında yazılı fiat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmek takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmış, 135. maddesinde ise, vergi incelemesinin; vergi müfettişleri, vergi müfettiş yardımcıları, ilin en büyük mal memuru veya vergi dairesi müdürleri tarafından yapılacağı, Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanların her hal ve takdirde vergi inceleme yetkisini haiz olduğu belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; resen vergi tarhını, vergi alacağının yetkililerce re'sen takdir olunan matrah veya matrah farkı üzerinden vergi nispeti uygulanmak suretiyle hesaplanması olarak tanımlamak mümkündür. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, vergi idaresince re'sen vergi tarh olunabilmesi için, öncelikle, re'sen takdir olunmuş bir matrah veya matrah farkının varlığı gereklidir.
Başka bir anlatımla, vergi idaresince re'sen yapılan vergi tarhının hukuken geçerli olabilmesi için, bu tarhiyatın, 213 sayılı Yasa kuralları uyarınca matrah takdiri yapmakla görevli bulunan takdir komisyonunca takdir olunan ya da vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından düzenlenen inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah farkına dayandırılmış olması gerekmektedir.
Bu durumda, takdir komisyonunca takdir olunan veya vergi inceleme raporuyla belirlenmiş bir matrah ya da matrah farkına dayanmaksızın, imzalanan 3 adet taşeronluk sözleşmesinin damga vergisinin ödenmediğinden bahisle doğrudan davacının bağlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünce tarh edilen vergi ziyaı cezalı damga vergisinin yukarıda yazılı gerekçeyle kaldırılmasına karar veren Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının yukarıda yazılı gerekçeyle ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın .... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.