22. Hukuk Dairesi 2013/3893 E. , 2013/6251 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı yanında 06.06.2007 tarihinden itibaren davalı şirkette aşçıbaşı yardımcısı olarak çalıştığını, 28.03.2012 tarihinde yapılan fesih bildirimi ile ISO 22000 Gıda Güvenliği kurallarına aykırı davrandığının fesih gerekçesinde gösterilerek iş sözleşmesinin haklı sebebe dayanılarak derhal feshedildiğini, davalı işverenin feshin son çare olması ilkesini gözetmediğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davalı şirkette henüz altı aylık kıdeminin bulunmadığını ve davacının 4857 sayılı İş Kanunu ile belirlenen bir iş sözleşmesi ile çalışmadığını, aşçıbaşı yardımcısı olarak şirkette çalıştığını, ISO 22000 Gıda Güvenliği kurallarına aykırı davranması sebebi ile davacının defalarca uyarıldığını, 4857 sayılı Kanun"un 25/II-h bendine göre, davacının işgörme bocunu uyarılara rağmen yerine gereği gibi yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş sözleşmesinin feshine dayanak yapılan olayın açık ve kesin olarak işçiye bildirilmediği, davacı işçinin savunmasının alınmamadığı ve feshin geçersiz olduğu, kıdem ve ihbar tazminatı ödenen davacının haklı bir sebep olmadan iş sözleşmesinin feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı ya da geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı ile 25/II. maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
Somut olayda, Batman ilinde bulunan Tüpraş tesislerindeki çalışanlara davalı şirketin yemek hizmeti verdiği, 06.06.2007 tarihinden 27.03.2012 tarihine kadar bu şekilde davalı işyerinde aşçıbaşı yardımcısı olarak çalışan davacının Gıda Güvenliği Standartlarına uygun olmayan durumlara sebep olmak suretiyle işverene doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranışı sebebi ile kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiği de belirtilerek davalı işverence iş sözleşmesinin feshedildiği, işçinin çalıştığı işyerinin bağlı bulunduğu yer mahkemesi de davada yetkili olduğundan davalının yetki itirazında haklı olmadığı, ancak davalı işyerinde aşçıbaşı yardımcısı olarak çalışan davacının daha önce uyarılmasına rağmen yazılı feshi bildiriminde açıklanan ve tutanak düzenleyen tanıkların anlatımlarına göre teyit edilen davranışını tekrarladığı anlaşılmaktadır. Davacının işin yürütümünü bozan bu davranışı sebebiyle iş sözleşmesinin devamı davalı işverenden beklenemez. Fesih geçerli sebebe dayanmaktadır. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 70,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 25.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.