Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10468
Karar No: 2019/5218
Karar Tarihi: 16.09.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10468 Esas 2019/5218 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, murisın terekesinin borca batık olduğunu belirterek mirasın hükmen reddini talep etmiştir. Ancak, davalı taraf terekenin borca batık olduğunu kabul etmemiş ve reddini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak Davacılar vekili temyiz etmiştir. Yargıtay da dava ehliyeti, medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve taraf ehliyeti hakkındaki kanun maddeleri ile ilgili açıklama yapmıştır. Dosyada yer alan bilgilere göre, borç, murisin ortağı olduğu şirketin vergi borcudur ve murisin sorumluluğu, koyduğu sermaye hissesi oranında doğrudan doğruya söz konusudur. Bu nedenle somut olayda, hakim eksik incelemeler ile karar verdiği için Yargıtay tarafından hüküm bozulmuştur. Kısaca ifade etmek gerekirse, davacılar mirasın borca batık olduğunu belirterek mirasın hükmen reddini talep etmiş ancak davalı taraf bunu kabul etmemiş, mahkeme ise davanın reddine karar vermiştir. Yargıtay, dava ehliyeti, medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve taraf ehliyeti hakkındaki kanun maddeleri ile ilgili açıklama yaparak, dosyada yer alan bilgilere göre borcun, murisin ortağı olduğu şirketin vergi borcu olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, hakim eksik incelemelerde bulunduğundan hüküm boz
14. Hukuk Dairesi         2016/10468 E.  ,  2019/5218 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 22/12/2010 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21/02/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, 30.06.2008 tarihinde vefat eden muris ..."nın terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın kabulü için murisin ölümü anında terekenin borca batık olmasının gerektiğini, bunun da ancak aciz vesikası veya iflas kararı ile mümkün olabildiğini, dava konusu borcun ... Gıda San. Ltd. Şti.’nin borcu olduğunu, murisin şirketin müdürü ve ortağı sıfatı ile takip başlatıldığından bahisle davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün davalı olarak taraf ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, ayrıca davacıların murisin ölüm anında borca batık olduğunu delillendirir herhangi bir delil sunamadığı gerekçesiyle de davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
    4721 sayılı TMK’nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
    Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
    Dosya içeriğinden borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı ve müdürü olduğu ... Gıda San. Ltd. Şti."nin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.7.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur.
    Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş ise de bu durum yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez. O halde bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; murisin, “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması, ayrıca şirketin bilançosu incelenerek murisin ölüm tarihinde şirketin piyasa rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi bu suretle murisin şirketteki payı oranında öncelikle aktif mal varlığının belirlenmesi ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle saptanması, amme alacağının şirketin mal varlığından tamamen tahsili mümkün ise, davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda,
    1-Davacılar, davalı ..."nü hasım göstererek mirasın hükmen reddi isteminde bulunmuş, Mahkemece, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün davalı olarak taraf ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç doğru olmamıştır. Vergi Daireleri Maliye Bakanlığı"nın temsilcisi konumundadır. Bu nedenle, davacılar tarafından davanın Vergi Dairesini temsilen Hazine"ye yöneltildiği, davada davalıyı Hazinenin temsil ettiği gözetilerek, husumet doğru yöneltildiğinden işin esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın usulden reddi doğru olmamıştır.
    2-... Gıda San. Ltd. Şti."nin"nin yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araştırılmaması, murisin tereke mevcudiyetinin ölüm tarihi itibariyle incelenmemesi doğru görülmemiştir. Ayrıca davacıların verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilip özel yetki içeren vekaletname verildiğinde yargılamaya devam olunarak bir hüküm kurulması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi yerinde değildir.
    3-Kabule göre de, davanın usulden reddine karar verildikten sonra işin esası ile ilgili olarak karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi