Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/338
Karar No: 2019/5389
Karar Tarihi: 13.06.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/338 Esas 2019/5389 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/338 E.  ,  2019/5389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; dava dışı oto kiralama firmasından 28/12/2011-19/01/2012 tarihleri arasında kullanmak üzere araç kiraladığını, davalının oğlu ..."un söz konusu aracı 28/12/2011 tarihinde yaşı küçük ve ehliyeti olmamasına rağmen kullanmaya çalışarak kaza yaptığını, kaza nedeni ile araçta maddi hasar meydana geldiğini, ehliyetsiz araç kullanma nedeniyle trafik cezası ödediğini ve oluşan zararları karşıladığını, davalı tarafın bu zamana kadar ödemeye yanaşmadığını belirterek; 12.817,50 TL zararın ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; olay günü oğlu ..."in hiçbir zorlama ve ısrarı olmaksızın davacının kendi rızası ile aracı vererek kullanmasını sağladığını, kusurun davacıya ait olduğunu, araç kiralama sözleşmesine göre aracın üçüncü şahıslara kullandırılmaması gerekirken davacının belirtilen hükmü ihlal ettiğini, aracı oğluna verirken her türlü sorumluluğu üzerine aldığını, ceza soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, trafik para cezasının davacı adına düzenlendiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacının aracı kendi rızasıyla yaş küçüklüğünü ve ehliyeti olmadığını bilerek davalının oğluna verdiğinden kendi kusurlu eylemi nedeniyle olayın gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin, 27/01/2016 tarihli ve 2015/2316 esas 2016/906 karar sayılı ilamıyla; “..dinlenen tanık beyanlarına göre davalının oğlunun kiralanan aracı kullanmak istediği, davacının da kullanmasına müsaade ettiği, olayın özelliği dikkate alındığında; ehliyeti olmayan ve yaşı itibariyle trafikte araç kullanmasına yasal imkan bulunmayan küçüğün mevcut eylemi gerçekleştirmesinde, davalı babanın ev başkanı sıfatıyla zarar verici olayın gerekli kıldığı tedbirleri almadığı, bu yönüyle davalı babanın kusursuz sorumluluğu bulunduğu, aynı zamanda; davacının da kendi sorumluluğu ve kontrolünde olan aracı ehliyeti olmayan küçüğe kullanması için vermesi de davacı yönünden kusur teşkil ettiğinden oluşan zarardan kusurlu olduğu oranda indirim yapılması gerektiği, hal böyle olunca; mahkemece uzman bilirkişi marifeti ile davalı babanın ev başkanı sıfatıyla kusursuz olarak sorumlu olduğu ve olayın meydana gelmesi sonucunda ortaya çıkan zarar ile küçüğün eylemi arasında illiyet bağı bulunduğu gözetilerek, davacının da kusur oranı belirlendikten sonra, zarar bedelinin tamamından bu oranda indirim yapılmak suretiyle tespit edilecek zarar miktarına karar verilmesi gerektiği ” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece söz konusu bozma ilamına uyularak bozma ilamı doğrultusunda; bilirkişi raporu alındığı, rapora göre üçüncü kişilere verilen zarar miktarının 7.870.00 TL olduğu, davalı babanın ev başkanı sıfatıyla alması gereken tedbirleri almadığı, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde küçük ..."in %100 kusurlu olduğu, bu nedenlerle üçüncü kişilere verilen zarar miktarı olan 7.870 TL"den davalı babanın ev başkanı sıfatıyla sorumlu olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile hesaplanan 7.870 TL alacağın dava tarihi olan 14/09/2012 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizin bozma ilamı ile; olayın özelliği dikkate alındığında; ehliyeti olmayan ve yaşı itibariyle trafikte araç kullanmasına yasal imkan bulunmayan küçüğün, mevcut eylemi gerçekleştirmesinde, davalı babanın kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ancak davacının da kendi sorumluluğu ve kontrolünde olan aracı, ehliyeti olmayan küçüğe kullanması için vermesinde davacı yönünden kusur teşkil ettiği ve oluşan zarardan kusurlu olduğu oranda indirim yapılması gerektiği belirtilmiştir.
    Buna rağmen, mahkemece; yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde küçük ..."in %100 kusurlu olduğu, bu nedenle üçüncü kişilere verilen zarar miktarı olan 7.870 TL"den davalı babanın ev başkanı sıfatıyla sorumlu olduğu belirtilerek, meydana gelen hasar miktarı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Her ne kadar, mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereği yerine getirilmemiştir.
    TBK"nın 51. Maddesi; " Hakim, tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler."
    TBK’nın 52. Maddesi ise ; "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hakim, tazminatı indirebilir." hükmünü içermektedir.
    Davacının kendi sorumluluğu ve kontrolünde olan aracı ehliyeti olmayan küçüğe kullanması için vermesinde, davacı yönünden kusur teşkil ettiği ve oluşan zararda kusurlu olduğu nazara alınarak TBK"nun 51 ve 52. (818 sayılı BK"nun 43 ve 44.) maddeleri gereğince hasar miktarından hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile oluşan hasarın tamamı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/06/2019 tarihinde oy bilirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi