11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/11597 Karar No: 2019/6341 Karar Tarihi: 17.09.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11597 Esas 2019/6341 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın yakalanması sırasında üzerinde müşteki adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi ele geçirildiği için resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edildiği belirtilen kararda, sanığın sahte belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiği tespit edilmesine rağmen zincirleme suç oluşturduğunun dikkate alınmaması nedeniyle hükümlerin bozulduğu belirtilmiştir. Ayrıca, belgelerde aldatma niteliğinin belirlenmesi ve TCK'nin 53. maddesi uygulamasının Anayasa Mahkemesi kararıyla birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, TCK'nin 43. maddesi (zincirleme suç), 204/1. maddesi (resmi belgede sahtecilik) ve 53. maddesi (ceza indirimi) yer almaktadır.
11. Ceza Dairesi 2017/11597 E. , 2019/6341 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz nedenlerinin reddine, ancak; Sanığın yakalama emrine istinaden yakalandığı sırada müşteki ... adına düzenlenmiş üzerinde sanığın fotoğrafı bulunan, ... nüfus müdürlüğünden çıkarılmış nüfus cüzdanı ve müşteki ... adına sanığa ait fotoğrafın tahrifen yerleştirilmesi sureti ile oluşturulmuş sürücü belgesinin ele geçtiği olayda; dosya kapsamına göre nüfus cüzdanı ve sürücü belgesinin farklı tarihlerde düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, eylemin TCK’nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde TCK"nin 204/1. maddesi uyarınca iki kez ayrı ayrı hüküm kurulması, II-Kabule göre de; a)Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri mahkemeye ait olduğu cihetle, suça konu sürücü belgesi ile nüfus cüzdanının aslı getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, bu gözlem sonucunda gerekçeli kararda aldatma niteliğini haiz olup olmadığının tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi, b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.