Esas No: 2019/1529
Karar No: 2022/1119
Karar Tarihi: 14.03.2022
Danıştay 3. Daire 2019/1529 Esas 2022/1119 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/1529 E. , 2022/1119 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1529
Karar No : 2022/1119
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ: Av. …
2- (DAVACI) …
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … Hırdavat Makina Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2009 ve 2010 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu … takip numaralı ödeme emri içeriğinde yer alan Ocak ila Aralık 2006, Şubat ve Temmuz 2007 ile Ocak ve Ekim 2008 dönemlerine ait kamu alacağı ile 2 takip numaralı ödeme emri içeriği kamu alacağının, davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket tüzel kişiliğinin 2006 ve 2008 yıllarına ait yasal defter ve belgelerinin 23/09/2011 tarihinde incelemeye ibraz edilmemesinden kaynaklandığı, … takip numaralı ödeme emri içeriği 2008 yılına ait kurumlar vergisi ve aynı yılın Ekim-Aralık dönemine ait geçici vergi ile Kasım 2008 dönemine ilişkin katma değer vergisi ve söz konusu vergilerin fer'ilerinden oluşan kamu alacağının, asıl borçlu şirketin 13/10/2008 tarihinden itibaren düzenlediği sahte faturalardan kaynaklandığı, Kasım 2008 dönemine ait özel usulsüzlük cezasının ise ba formunun verilmemesi nedeniyle kesildiği anlaşılan olayda, davacının 28/11/2008 tarihinde kanuni temsilcilik sıfatının son bulduğu dikkate alındığında, sorumluluk döneminde gerçekleşmeyen defter ve belge ibraz etmeme, sahte fatura düzenleme ve ba formu vermeme eylemlerinden sorumlu tutulmayacağından değinilen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının kanuni temsilci olduğu dönemlere isabet eden ve asıl borçlu şirketin sahte fatura kullanmasından kaynaklanan Aralık 2007 ve Ocak 2008 dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla tanzim edilen … takip numaralı ödeme emrinde ise hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle … ve … takip numaralı ödeme emirleri iptal edilmiş, … takip numaralı ödeme emri yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, asıl borçlu şirketten tahsil edilme imkânı bulunmayan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, ödeme emirleri konusu kamu alacaklarının zamanaşımına uğradığı, asıl borçlu şirketteki hisselerin 2006 yılında ... isimli şahsa devredilmesi suretiyle şirket müdürlüğü görevinin sona erdiği, ancak hisse bedelinin tamamı alınamadığından resmi pay devrinin 13/10/2008 tarihinde gerçekleştirildiği, ödeme emirlerine konu edilen kamu alacaklarının hisse devrinden sonra gerçekleştirilen eylemlerden kaynaklandığı, ilgililer hakkında kamu davası açıldığı ve sonucunda mahkumiyet kararı verildiği, Mahkemece bu hususun araştırılmadığı, kamu alacağının öncelikle asıl borçlu şirketin, mal varlığından tahsil edilmesi gerektiği, bu yönden değerlendirilme yapılmaksızın karar verildiği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine davalı idare tarafından dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin, asıl borçlu şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasından sonuç alınamadığı hususunu kanıtlayıcı mahiyette olduğundan, 3 takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmediğinden davacı temyiz isteminin bu nedenle reddi gerektiği, 1 ve 2 takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare temyiz isteminin ise reddi gerektiği gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca 168,30 TL maktu harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.