2. Ceza Dairesi 2020/22313 E. , 2021/512 K.
"İçtihat Metni"Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/08/2019 tarihli ve 2019/15132 soruşturma, 2019/8109 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin mercii Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/09/2019 tarihli ve 2019/2716 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25/06/2020 gün ve 21705-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/07/2020 gün ve 2020/55946 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/08/2019 tarihli ve 2019/15132 soruşturma, 2019/8109 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin mercii Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/09/2019 tarihli ve 2019/2716 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hâkimliğince, "...kuruma kayıtlı olmayan sayacın her türlü müdahaleye ve değiştirmeye müsait olduğu, denetim imkanının ortadan kaldırıldığı, olayın bilirkişi raporu alınıp yapılacak yargılama sonucunda açığa kavuşacağı anlaşıldığından somut olayda makul şüphe bulunmakla birlikte delillerin değerlendirilmesi mahkemesine ait olmak üzere ..." şeklinde gerekçe ile itirazın kabulüne dair karar verilmiş ise de,
1)Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 12/09/2017 tarihli ve 2016/14702 esas, 2017/9657 karar sayılı ilâmında yer alan, "Şüphelinin işyeri, konut veya arazideki elektrik, su, doğalgaz kullanımını gerektiren tüketim ihtiyacının ve kurulu gücün varsa tüketim föyleri de getirtilmek suretiyle tesbiti ile teknik açıdan bu tüketim ihtiyacı ve kurulu gücün gereği kullanım miktarının bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, bu miktarın sayaçtan geçirilerek kullanım halinde sayaç üzerindeki endeks ile de kıyaslanarak karşılıksız yararlanma suçunun kabulünü gerektirecek önemli bir farkın olup olmadığının, uğranılan vergili ve cezasız zarar miktarının tesbiti amacıyla keşif yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı"nca CMK 83, 162 maddelerine istinaden Sulh Ceza Hâkimliği"nden talepte bulunulması gerektiğinden... şeklindeki, yine benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 12/04/2018 tarihli ve 2018/2565 esas, 2018/5584 karar sayılı ilâmında yer alan, "Karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK"nın 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda şikâyetçi kurumun uğradığı zararı, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarının ödenmesi halinde şüpheli hakkında kamu davası açılamaz. Maddede “ ... bahsedilen zarar, vergili ve cezasız miktardır ... Bu durumda Cumhuriyet savcısı sulh ceza hâkiminden keşif yapılıp rapor alınması için talepte bulunmalı ve alınacak rapor sonucunda sanığa ödeme bildiriminde bulunmalıdır.” Yargıtay’ımızın istikrar bulmuş içtihatları da bu yönde olup, gecikme faizi ve benzeri zararlar 168. madde kapsamında değerlendirilemez. (Y. 17. C.D.’nin 16.06.2017, 2015/18830 Esas ve 2016/9113 Karar sayılı kararında olduğu gibi.)...Maddeye göre, ödenmesi halinde şüpheli hakkında takipsizlik kararı verilmesi sonucunu doğuracak olan vergili zarar miktarı gerekirse keşifte yaptırılmak (yada yapılmak) suretiyle tespit edilip, şüphelinin bu miktarı şikâyetçi kuruma ödemesi halinde hakkında dava açılmayacağına dair bir bildirimde bulunulmamıştır. Bu sebeple iddianamenin iadesi ve bu karara yönelik itirazın reddi kararları usul ve yasaya uygundur." şeklindeki açıklamalara nazaran, mahallinde keşif icra edilerek, sayaçtan geçirmek suretiyle elektrik kullandığı tespit edilen sanığın kaçak elektrik kullanıp kullanmadığının belirlenmesi ve kaçak elektrik kullanıyor ise düzenlenecek bilirkişi raporu doğrultusunda normal tarifeye göre vergisiz ve cezasız gerçek zarar miktarı tespit edilip, şüphelinin bu miktarı şikâyetçi kuruma ödemesi halinde hakkında dava açılmayacağına dair bir bildirimde bulunulması suretiyle, sonucuna göre, şüphelinin hukuki durumunun tespitinin gerektiği ve bu nedenlerle soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kamu davası açılması için kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Somut olayda, müşteki kurum vekilinin şüpheli ...’un meskeninde kaçak elektrik kullandığı ve bu suretle karşılıksız yararlanma suçunu işlediğinden bahisle şikayet dilekçesi ile Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu, şikayet dilekçesi ekinde sunulan 18/06/2019 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağının incelenmesinde abonenin borcundan dolayı sayacın söküldüğü, söküm esnasında sözleşmesi olmadığından fatura çıkmadığı için tutanağın düzenlendiği ve tüketimin sayaçtan geçtiğinin belirtildiği buna göre Cumhuriyet savcısınca, şüphelinin savunmasının ve tutanak düzenleyen müşteki kurum görevlilerinin tanık sıfatı ile beyanlarının alınması/aldırılması, şikayet dilekçesi ekindeki olay mahallinde yapılan tespitlerin incelenip tutanağa bağlanmasının sağlanması, tutanaktaki bahse konu adreste şüphelinin hangi tarihlerde oturduğunun halen bu adreste oturup oturmadığının kolluk tarafından tespitinin sağlanması, kurum bilgisi dahilinde kullanılan sayacın takılı olduğu döneme ilişkin elektrik enerjisi tüketim föyleri dosya arasına getirtildikten sonra şüpheli suça konu yerde halen oturmakta ise kaçak olarak kullanıldığı iddia edilen enerji miktarının sayaçtan geçirilerek kayıt altına alınan miktar ile kurulu güç ve kullanılan elektrikli aletler nazara alınarak uyumlu olup olmadığının ve vergili ve cezasız elektrik tutarının tespiti amacıyla keşif yapılması için Karşıyaka Sulh Ceza Hakimliğinden talepte bulunulması,oturmuyor ise tespit tutanağında belirtilen bilgiler ve soruşturma sonucunda dosya arasına toplanacak deliller esas alınmak suretiyle kaçak kullanım bulunup bulunmadığı ve varsa bedeli konusunda teknik bilirkişiden rapor alınıp şüphelinin karşılıksız yararlanma kastıyla hareket edip etmediği bu suretle tespit edildikten sonra şüphelinin karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiğinin tespit edilmesi durumunda şikayetçi kurumun vergiler dahil cezasız zarar miktarı tespit edilip, şüphelinin bu miktarı şikayetçi kuruma ödemesi halinde hakkında dava açılmayacağına dair bir bildirimde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, belirtilen işlemler yapılıp, belirtilen hususlarda bilirkişi raporu alınmadan, böylece şüphelinin karşılıksız yararlanma kastıyla hareket edip etmediği tespit edilmeksizin şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, müşteki kurum vekilince yapılan itiraz sonucu Karşıyaka Sulh Ceza Hakimliğince itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 6545 sayılı Kanun"un 71. maddesi ile değişik 173/3. maddesinde yer alan, “Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder...” ve aynı Kanun’un 173/4. maddesindeki “Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” şeklindeki düzenleme karşısında, Sulh Ceza Hâkimliğince soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmesi ve Cumhuriyet savcılığınca söz konusu bu hususlarla ilgili eksiklikler giderildikten sonra şüpheli hakkında itirazla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, doğrudan itiraz ile ilgili karar verilmesi nedeniyle, (KARŞIYAKA) Sulh Ceza Hakimliğinden kesin olarak verilen 27/09/2019 tarihli ve 2019/2716 Değişik İş sayılı 5271 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 19/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.