17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8975 Karar No: 2019/3644 Karar Tarihi: 27.03.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/8975 Esas 2019/3644 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/8975 E. , 2019/3644 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.03.2019 Çarşamba günü davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacıların oğlu ..."ın 10.03.2012 günü kaza sonucu vefat ettiğini, müteveffanın intihar etmiş olma ihtimalinin bulunmadığını, ölümünden önce 06.07.2011 tarihinde Akbank ... şubesinden kullandığı kredinin teminatı olarak davalıdan Akgüvence Kredili Hayat Sigortası yaptırdığını, davacılar tarafından kullanılan kredi borcunun müteveffanın hayat sigortası yaptırdığından habersiz olmaları sebebiyle ödenerek kapatıldığını belirterek 209.686,00 TL"nin ölüm tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; müteveffa sigortalının intiharı veya intihara teşebbüsü sonucu ölümü nedeniyle davalının tazminat ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 209.686,00 TL"nin 05.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kredi sözleşmesine bağlı hayat sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 1-28.11.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun"un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK"nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıların murisi ile yapılan hayat sigorta sözleşmesine aykırılıktır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. Davalı ile davacılar arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunu"nun 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre 04.07.2014 tarihinde davacıların açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesi"nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.