Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/18482
Karar No: 2013/6164

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/18482 Esas 2013/6164 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, ihale yoluyla temizlik işlerini alan davalı şirkette çalışmaya başlamış ve iş sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle kıdem, ihbar tazminatı ve çeşitli alacaklar talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, ancak davalı şirketin temyizi sonucu Yargıtay'a taşınmıştır. Yargıtay kararında, bordroda görünen fazla çalışma ücretinin ödenmesi halinde işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yapılması iddiasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Ancak, işyeri kayıtları gibi diğer delillerle fazla çalışmanın ispatlanması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, davada kullanılan tanık anlatımlarına dayanarak hüküm verilmesinin hatalı olduğu ve daha kapsamlı bir inceleme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, dava sırasında kullanılan İş Kanunu'nun 25/2(g) maddesine atıfta bulunulmuştur.
22. Hukuk Dairesi         2012/18482 E.  ,  2013/6164 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, bayram tatili, fazla mesai ve yemek ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili; davalı şirketin ihale yoluyla Manavgat Belediyesi temizlik işlerini alan bir şirket olduğunu, müvekkilinin 01.02.2002 tarihinde çalışmaya başladığını, son olarak davalı şirketin şantiyesinde araç tamir bakım işleri ile görevli işçi sıfatı ile çalıştığını, en son net maaşının 1.100,00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı olarak 31.01.2009 tarihinde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarını istemiştir.
    Davalı vekili; davacının 12.02.2004 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 31.01.2009 tarihinde feshedildiğini, 19.01.2009 tarihinde haber vermeksizin çalışmayı bıraktığını, 20,21,22.01.2009 tarihlerinde ve devam eden günlerde izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğini, bu sebeple davacı hakkında işe devamsızlık tutanakları düzenlenerek 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25II(g) maddesi gereğince iş sözleşmesinin bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiğini, davacının hak kazanmış olduğu yıllık izinlerini kullandığını, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ve fazla çalışma ücretlerinin ise bordrolara yansıtılarak banka aracılığı ile ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai konusunda hesap yapılırken davacı ile birlikte işten çıkarılan ve menfaat birliktelikleri olan tanık anlatımları dikkate alınmıştır. Mahkemece fazla çalışma konusunda tanık anlatımlarına dayanılarak hüküm kurulması hatalıdır. Oysa çalışmanın geçtiği yer resmi kuruma ait olup alt işverene verilen temizlik işini alan firmalardaki tüm çalışma süresine ait bordrolar ve eğer banka hesabına ücret ödemesi yapılıyorsa bunlara ilişkin ekstreler getirtilmelidir. Ayrıca işyerinde yapılan çalışmalara ilişkin görev tanımları, işyerine giriş ve çıkışları gösteren kayıtlar ile puataj belgeleri dosya arasına alınmalı, işyerinde kaç personel çalıştığı, bunların sözü edilen işyerinde haftada kaç gün, kaç saat çalıştıkları, ayda bir veya iki defa hafta sonu çalışmasının ne şekilde gerçekleştirildiği, işçilerin tümü için aynı saatlerde mi yoksa nöbet usulüne göre mi çalışmalar yapıldığı belirlenip tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerekirse işyerinde uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak fazla mesai alacağının varlığı saptanmalıdır. Mahkemece yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Bu sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi