16. Hukuk Dairesi 2016/11128 E. , 2019/7411 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... Köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 121 parsel sayılı ve 4.473.313,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek, Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmış ve yargılama sırasında, dava konusu taşınmazın 20 dönümlük kısmının kendisine ait olduğu iddiası ile davasını ıslah etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi uyarınca açılan, zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, davacı tarafından, davaya konu edilen ... Köyü 110 ada 121 parsel nolu taşınmazın, murisinden intikalen zilyetliğe dayalı olarak tapu kaydının iptalinin ve tescilinin talep edildiği, davacının murisi İsmail Yazıcı tarafından, aynı taşınmaza ilişkin olarak davalı Hazine aleyhine açılan davada, Sivas Kadastro Mahkemesi"nin 2012/114-2013/98 Esas, Karar sayılı kararı ile davanın reddine ve taşınmazın kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği ve bu kararın 25.03.2014 tarihinde kesinleştiği, böylelikle irsen intikale dayanan davacı tarafından zilyetliğe dayalı olarak açılan davanın daha önceden kesin hükme bağlanmış olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmaz başında keşif yapılmadan ve hükme esas alınan dosyalara ilişkin bilirkişi raporları ile dava konusu taşınmaz bölümüne ilişkin kadastro paftaları çakıştırılarak, bahsi geçen dava dosyasındaki taşınmaz ile dava konusu taşınmazın aynı taşınmaz bölümüne ilişkin olup olmadığı kesin olarak belirlenmeden karar verilmiş olması nedeniyle verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, çekişmeli taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, yaşlı yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte fen bilirkişisi tarafından, kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilen Sivas Kadastro Mahkemesi"nin 2012/114-2013/98 Esas, Karar sayılı dava dosyasındaki fen bilirkişi rapor ve krokileri ile çekişmeli taşınmaz bölümüne ait kadastro paftaları çakıştırılarak zemine uygulanmak suretiyle, anılan dava dosyasında yargılamaya konu edilen taşınmaz bölümü ile dava kosunu taşınmaz bölümünün aynı yer olup olmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra önceki hükmün eldeki dava yönünden kesin hüküm teşkil edip etmediği değerlendirilmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile hüküm verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.