22. Hukuk Dairesi 2012/18473 E. , 2013/6154 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesini işçilik alacaklarının eksik ödenmesi gerekçesiyle haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı şirket adına duruşmaya katılan olmamış, cevap verilmemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 4857 sayılı Kanun"da ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi mümkündür.
Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.
Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin kanun ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanması gerekir.
4857 sayılı Kanun"un 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır
Somut olayda, davacının davalıya ait işyerinde 21.01.2003-11.08.2010 tarihleri arasında çalıştığı, iş sözleşmesinin işçilik alacaklarının eksik ödenmesi sebebiyle davacı tarafından feshedilmiştir.
Ancak dosya içerisinde davacı ile davalı arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin ve ücret bordrolarının bulunmaması sebebiyle davacının ücretlerinin ödenip ödenmediği ya da geç ödenip ödenmediği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
Öncelikle taraflarca imzalanan iş sözleşmesi istenmeli ve sözleşmeye göre ücretin davacıya ne zaman ödenmesi gerektiği tespit edilmeli, bordrolar ve banka kayıtları getirtilerek davacıya yapılan ücret ödemelerinin tamamının mı yoksa bir kısmının mı ödendiği, ödenmiş ise hangi tarihte ödendiği tespit edilerek geç ödeme olup olmadığı belirlenmelidir. Bu eksiklikler tamamlandıktan sonra davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı değerlendirilmeli ve davacının feshi haklı ise kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerekir.Eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halide ilgiliye iadesine, 25.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.