22. Hukuk Dairesi 2012/18428 E. , 2013/6147 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVACI-KARŞI DAVALI : ..
DAVALI-KARŞI DAVACI :
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatının ödetilmesine, karşı davacı ise uğranılan kazanç kaybının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, asıl davayı kısmen hüküm altına almış, karşı davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı-karşı davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-karşı davalı; davalı işyerinde 02.08.2007-18.03.2009 tarihleri arasında mağaza müdürü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedilmesi sebebi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.500,00 TL kıdem tazminatı alacağının, 2.500,00 TL ihbar tazminatı alacağının birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili; davacının işverenin güvenini kötüye kullanmak, sadakat, doğruluk ve bağlılık ilkelerine aykırı hareket etmesi sebebi ile 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II maddesi gereğince iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilmesi sebebi ile davacının davasının reddine karar verilmesini, davacının davalıyı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.397,00 TL kazanç kaybına uğrattığını, karşı davanın kabulü ile 2.397,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulüne, davalı-karşı davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
1-Somut olayda; davacının davalıya ait işyerinde mağaza müdürü olarak çalıştığı, davalı tarafça düzenlenen 18.03.2009 tarihli tutanak ile, 17 Mart 2009 tarihinde mağazadan sorumlu olan mağazalar koordinatörü Oktay Yıldıray tarafından yapılan denetimde, davacının satışta usulsüzlük yaparak, kendi adına şirket tarafından belirlenen oranların dışında indirimli ürün satın aldığının, toplam onbeş faturada elliüç adet üründe olması gerekenin üzerinde indirim yaptığı ve haksız kazanç elde edildiğinin tespit edilmesi sebebiyle davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından 4857 sayılı Kanun"un 25/II-e maddesi gereğince haklı sebeple feshedildiği anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tanık beyanları, faturalar, davacının savunması bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının iş sözleşmesinin doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranışlarda bulunması, işverenin güvenini kötüye kullanması nedeniyle davalı tarafından 4857 sayılı Kanun"un 25/II-e maddesi gereğince haklı sebeple feshedildiği anlaşılmakta olup, davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya karşı açılan alacak davasında davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Davalı-karşı davacı vekilinin karşı davası ile, davacının toplam onbeş faturada elliüç adet üründe olması gerekenin üzerinde indirim yaptığı ve haksız kazanç elde edildiğinin tespit edilmesi sebebiyle uğranılan zarar miktarının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şirket kayıtları ve defterleri, faturaları üzerinde inceleme yapılması ve ayrıntılı ve denetime elverişli zarar tespitine yönelik bilirkişi raporu alınması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucunda karşı-davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.