22. Hukuk Dairesi 2012/16984 E. , 2013/6096 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine kon senedin işe girerken teminat amaçlı alındığını ve davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının şirketi zarara uğrattığını, senedin de bu zararlar sebebi ile alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 15.000,00 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davalının % 40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
İcra İflas Kanunu"nun 72. maddesinin 5. fıkrası "menfi tespit davasının borçlu yararına hükme bağlanması halinde borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı anlaşıldığı takdirde, isteği üzerine borçlunun takip nedeniyle uğradığı zararında alacaklıdan ödetilmesine karar verilir" hükmünü getirmiştir. Davalı alacaklının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için takibin kötüniyetli olması gerekir.
Dosya içeriğine göre; takip konusu senedin teminat senedi olduğu yargılama sırasında ortaya çıktığından davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz konusu kararın hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “Alacağın %40"ına tekabül eden 6.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, ” rakam ve sözcüklerinin tamamen hükümden çıkartılarak;
2. bendinde yer alan “Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan harçtan, davacının peşin yatırdığı harcın mahsubu ile geri kalan 1.041,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,” rakam ve sözcüklerinin silinerek yerine “Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan harçtan, davacının peşin yatırdığı harcın mahsubu ile geri kalan 665,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,” rakam ve sözcükleri yazılarak;
4. bendinde yer alan “Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 2.520,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,” rakam ve sözcükleri silinerek yerine “Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.800,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,” rakam ve sözcükleri yazılarak hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 22.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.