11. Hukuk Dairesi 2016/9235 E. , 2018/1332 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasında görülen davada .... 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/02/2015 gün ve 2011/4-2015/90 sayılı kararı onayan Daire’nin 29/03/2016 gün ve 2015/7405-2016/3442 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, Tekel"in önce 22/05/2003 tarihinde daha sonrada 09/06/2003 tarihinde 10 aylık şişe ihtiyacı için ikinci ihale yaptığını, ikinci ihalede davalının 18 gün önce ilk ihalede 35 cl ve 70 cl"lik rakı şişeleri için verdiği fiyatları düşürerek diğer ihale konusu ürünlerdeki fiyatlarında ise artırım yaptığını, .... ikinci ihalede davalı tarafın verdiği fiyat teklifinin düşük olması nedeniyle 35 cl ve 70 cl"lik rakı şişelerinin ihalesinin davalıda kalmasına karar verdiğini, davalının bu eylemi nedeniyle yıkıcı fiyat uygulayarak hakim durumunu kötüye kullandığını, müvekkili firmanın davalının bu haksız ve hukuka aykırı eylemi nedeniyle davalıyı ... Kurulu"na şikayet ettiğini ve aynı zamanda maddi ve manevi zararının tazmini için dava ikame ettiğini, ..... Kurulu"nca davalının eylemlerinin hakim durumun kötüye kullanılması olduğuna ve 2.482.665 TL para cezasına çaptırılmasına karar verildiğini, davalı tarafça kararın iptali için başvuruda bulunulduğunu, ..... 13. Dairesi"nin karardaki usulü eksiklikten dolayı kararın iptaline karar verdiğini bunun üzerine ..... Kurulu"nca 06/08/2009 tarihinde tekrar karar verildiğini, yine davalının eylemlerinin hakim durumu kötüye kullanılması olarak değerlendirildiğini, kararın müvekkili firmaya 23/02/2010 tarihinde tebliğ edildiğini, açılan tazminat davasının ise açılmamış sayılmasına karar verildiğini, .... Kurulu"nun son kararı nedeniyle yeniden dava açılması zorunluluğunun doğduğunu buna göre, 4054 sayılı Kanun"un 57 maddesine göre müvekkilinin her türlü zararının davalıca karşılanması gerektiğini, 58 maddesine göre, zarar görenlerin ödedikleri bedelle rekabet sınırlanmasaydı, ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebileceklerine ayrıca bütün zararlarını da isteyebileceklerine, zararın belirlenmesinde elde etmenin umulduğu kârların geçmiş yıllara ait bilançolarda dikkate alınarak hesaplanacağını, buna göre müvekkili firmanın 2.701.475 TL zararının olduğunu ileri sürerek; zararın haksız rekabetin oluştuğu tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline ayrıca ticari itibarın zedelenmesi nedeniyle 10.000 TL manevi zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunmuş; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
.../...
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 22/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....