3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/8854 Karar No: 2019/5359 Karar Tarihi: 12.06.2019
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/8854 Esas 2019/5359 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/8854 E. , 2019/5359 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulü yönünde verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının kiracı olarak kullanmakta olduğu bir adet dükkan ve iki ayrı depoyu satın aldığını, satın almayla birlikte kiraya veren sıfatının kendisine geçtiğini, bir önceki kiraya veren ile davalı kiracı arasında yazılı kira sözleşmesinin bulunmadığını, davalı kiracının, üç taşınmaza toplam kira bedeli olarak ödemekte olduğu 1.000 TL kira bedelinin emsallerine göre düşük bir bedel olduğunu belirterek 17/03/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere dükkanın kira bedelinin 2.500 TL, 42 ve 43 numaralı depoların her birinin kira bedelenin 300 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, 42 ve 43 numaralı depoların kira sözleşmesine konu olmadığını, bu depoları kullanmadıklarını, eski kiraya veren ile yeni malik arasındaki satış işleminin muvazaalı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dükkanın aylık kira bedelinin 17/03/2015 tarihi itibariyle 1.062,60 TL olarak tespitine karar verilmiş, 42 ve 43 numaralı depoların tahliye edildiği ve davalı tarafından kullanılmadığı gerekçesiyle bu taşınmazlara ilişkin olarak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) HMK’nın ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesi gereğince de, kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ispat külfeti davacıya düşer. Buna göre, depolara ait anahtarların davacı kiraya verene teslim edildiğine dair imzası taraflarca inkar edilmemiş 16/09/2015 tarihli tutanak ile birlikte tanık beyanları da dikkate alındığında davalı kiracının 42 ve 43 numaralı depoları da kullandığı kabul edilmelidir. Bu depoların kira bedelleri tespitinin 17/03/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere talep edildiği ve tahliye tarihinin bu tarihten sonra olduğu anlaşıldığına göre 42 ve 43 numaralı depolarla ilgili kira bedelinin tespitinde davacı kiraya verenin hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece, 42 ve 43 numaralı depolara ilişkin kira bedelinin tespiti yönünde işin esasına girilerek inceleme yapılması gerekirken bu bağımsız bölümlerle ilgili olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.