19. Hukuk Dairesi 2015/9748 E. , 2016/725 K.
"İçtihat Metni"
TARİHİ : 18/03/2015
NUMARASI : 2013/433-2015/108
DAVACI : S.. T.. vek.Av. Ş.. A..
DAVALILAR : 1- P.. S.. 2- H.. P..
vek. Av. G.. O..
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı şirket tarafından bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında ticari bir ilişki bulunduğunu, davalı şirkete verilen dava konusu boş teminat bonosunun sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, müvekkilinin davalıya toplamda ..... TL ödemede bulunduğunu, bu ödemelerden ..TL lik kısmın makbuzunun olduğunu, kalan ödemelerin .....TL lik kısmının davalı şirket yetkilisine elden yapıldığını, ......TL ödemenin kredi kartı ile yapıldığını, .......TL ödemeye ilişkin olarak ödeme belgesine ulaşılamadığını ileri sürerek ......TL ödeme nedeniyle bu kısma ilişkin borcunun olmadığının tespitine ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bononun teminat bonosu olup anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispat edilmesi gerektiğini,.........TL kredi kartı ile yapılan ödeme ile makbuz karşılığı yapılan ........ tarihli ..........TL ile .......... tarihli .........TL olmak üzere toplam .........-TL"lik ödemenin takip konusu bono borcu için olduğunun kabul edildiğini, diğer ödemelerin ispata muhtaç olduğunu belirterek davanın reddine ve %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; dava konusu bononun cari hesap borcuna karşılık olarak düzenlendiği, davacı yanca iddia edilen ödemelerden .........TL"lik kısmının davalı yanca takip konusu bonoya ilişkin olduğunun kabul edildiği, diğer ödemelerin ise ispat edilemediği, elden ödemeye ilişkin olarak teklif olunan yeminin davalı yanca eda edildiği, davacının son celsede yanlar arasındaki cari hesap ilişkisinin incelenmesi yönündeki isteminin iddianın genişletilmesi kapsamında olup, davalı yanca buna muvafakat edilmediği, sonuç olarak .......TL"nin bono bedelinden mahsubu sonucunda asıl alacak borcunun ..........TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra takibinde davacının davalı tarafa asıl alacak borcunun ..........TL olduğunun tespiti ile, talep edilen ............ TL asıl alacak borcundan ..........TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, koşulları bulunmadığından taraflar yararına tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, İİK"nun 72.md.hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacı, bononun ticari ilişkide teminat olarak boş şekilde alındığını ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, ayrıca bono bedeline karşılık olarak ödemelerde bulunduğunu iddia ederek ödemeler miktarınca davalıya borçlu olunmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
.../...
Davalı yan ise, bononun borca karşılık verildiğini ve davacının ödemelerinden ........... TL"lik kısmının kabul edildiğini belirtmiştir.
Mahkemece, davacının davalının da kabulünde bulunan ............TL"lik kısım dışında kalan ödemelerini ispat edemediğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafından ........... tarihli .............TL ve ..............tarihli............TL ödemeye ilişkin olarak ödeme makbuzları sunulduğu gibi bu belgelere davalı yanca herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. O halde, bu ödemelerin de başka bir alacağa ilişkin olduğu davalı tarafça usulen kanıtlanamadıkça bu ödemelerin de takip konusu bonoya yönelik ödemeler olduğunun kabulü gerekirken bu yönler üzerinde durulup yeterince araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Öte yandan kabule göre de, bedeli kısmen ödenen bonoya dayalı icra takibinde ödenen miktar yönünden davalı alacaklı takibinde haksız ve kötü niyetli olup, davacı yararına kabul edilen miktar yönünden kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi doğru olmadığı gibi Hasan H.......P..........hakkında dava açılmadığı halde gerekçeli karar başlığında adı geçen kişinin davalı olarak gösterilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,............ gününde oybirliğiyle karar verildi.