5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/20188 Esas 2020/3694 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/20188
Karar No: 2020/3694
Karar Tarihi: 06.05.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/20188 Esas 2020/3694 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2019/20188 E. ve 2020/3694 K. sayılı kararda, suçun 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık olduğu belirtilmiştir. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ve suçta kullanılan nakil aracının iadesine karar verilmiştir. Ancak, araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması sebebiyle, iade kararının ortadan kalkacağı belirtilmiştir. Ayrıca, nakil aracının iadesine yönelik temyiz istemi incelenirken, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalmayacağı vurgulanmıştır. Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebi incelenirken ise, değişen ve lehe sonuç doğuran kanun maddelerinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının yerel mahkemece belirlenerek, sonucuna göre yeniden hüküm kurulması zorunluğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenleme, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12/2. madde.
19. Ceza Dairesi         2019/20188 E.  ,  2020/3694 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Suçta Kullanılan Nakil Aracının İadesi


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    I- Suçta kullanılan nakil aracının iadesine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Yerel Mahkemece, mahkumiyet hükmüyle birlikte nakilde kullanılan aracın, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadare davasının konusu olması bakımından, 2 numaralı bozma kararıyla birlikte, aracın iadesi hükmününde ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalmayacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtay"ca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldırdığı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, müsadereye ilişkin davanın esas hükümden ayrı olarak incelenmesine oy birliğiyle karar verildi:
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin hükümde gösterilen gerekçeler yerinde görüldüğünden, katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddi ile HÜKMÜN ONANMASINA,
    II- Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin lehe hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesiyle değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, anılan maddenin ikinci fıkrasının son cümlesiyle ise, "Soruşturma evresinde ihtar yapılmaması halinde hakim tarafından sanığa ihtar yapılır" hükmünün getirildiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12/2. madde mucibince sanığın mükerrir olup olmadığı da gözetilerek değişen ve lehe sonuç doğuran kanun maddelerinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının yerel mahkemece belirlenmesi ve sonucuna göre yeniden hüküm kurulması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca HÜKMÜN, sair yönleri incelenmeksizin, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.