4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14606 Karar No: 2017/492 Karar Tarihi: 25.01.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/14606 Esas 2017/492 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/14606 E. , 2017/492 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar diğerleri aleyhine 20/01/2015 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 23/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarının ihlali nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalılardan ..."in 2014 yılı Mayıs ayında Destek Yayınlarının basımı ile simli bir kitap yayınladığını, kitabın birçok yerinde müvekkilinin adının geçtiğini, ile yasa dışı ilişkileri olduğuna dair yorumlar yapıldığını, böylelikle kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar, zamanaşımı def"inde bulunmuş; kitapta geçen ibarelerin davacının kişilik haklarını ihlal etmediğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece kitabın ilk baskısının 2006 yılında yapıldığı, bu tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 60. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl olduğu, zamanaşımı süresinin geçtiği belirtilerek davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 72/1 maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresi, zarara uğrayanın, zararın varlığını ve zarar vereni öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar ise de; zarara neden olan haksız eylem devam ettiği sürece zamanaşımı süresinin başladığından söz edilemez. Somut olaya gelince; davalılardan ... tarafından yazılan ve diğer davalılarca basılan, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak ifadeler içerdiği iddia olunan dava konusu kitabın ilk baskısının 2006 yılında yapıldığı, kitabın Kasım 2014 yılında yapılan ikinci baskısında da aynı ifadelerin bulunduğu, kitabın satışının devam ettiği anlaşılmaktadır. Şu durumda; davacının dava konusu ettiği kısımların ikinci baskıda da yer aldığı, dolayısıyla zararın devam ettiği ve zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. ./.. -2-
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.