
Esas No: 2021/12614
Karar No: 2022/2567
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12614 Esas 2022/2567 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/12614 E. , 2022/2567 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi :Şırnak Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, maluliyet aylığı talebini reddeden Kurum işleminin iptali ve malul olduğunun tespiti ile aylık bağlanması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının malulen emeklilik için gerekli şartları sağlayıp aylık bağlanması için kuruma başvurduğunu, başvurusunun reddedildiğini, YSK' ya yapılan başvurunun da reddedildiğini, davacının engellilik oranının % 60'ın üzerinde olduğunu, kurum işleminin yerinde olmadığını belirterek, kurum işleminin iptaliyle davacının çalışma gücünün en az %60'ını kaybettiğinin ve malullük aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; kurum işlemlerinin yerinde ve yasal mevzuata uygun olduğunu beyanla, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın kabulü ile,
1-Davacı ...'in Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği O-1.B. Maddesi kapsamında çalışma gücünün en az % 60 'ını kaybetmiş olduğundan malül sayılacağının tespitine,
2-Davacının, maluliyetinin başladığı 19/02/2019 tarihini takip eden ay başından itibaren maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitine, davanın reddine, dair karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
A)Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararının kaldırılmasına,
B) 1-Davanın kısmen kabulü ile,
2-Davacı ...'in Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği O-1.B. maddesi kapsamında çalışma gücünün en az % 60 'ını kaybetmiş olduğundan malül sayılacağının tespitine,
3-Davacının aylık talebinin şartları oluşmadığından reddine,
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili; İstinaf Mahkemesince hizmetlerinin hatalı hesaplandığını, aylığa hak kazandığını belirterek kararı bozulmasını istemiştir.
Davalı vekili: kararın usul ve yasaya aykırı olup bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince,
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 25. ve 26. maddesidir. Anılan madde; 4/a ve 4/b’li sigortalılar için “...çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybettiği...” Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu Kurumun Sağlık Kurulunca tespit edilenlerin malul sayılacağı belirtilmiştir.
Anılan Kanun’un 26’ncı maddesinde ise; “Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a)25 inci maddeye göre malûl sayılması,
b)En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
c)Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, halinde malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.” hükmü getirilerek, “malullük aylığı” bağlanma şartları düzenlenmiştir.
Diğer taraftan da 5510 sayılı Yasanın 25’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “….Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60'ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz.” Hükmü ile aylık bağlama engeli öngörülmüştür.
Maluliyet aylığı bağlanabilmesi için ilk defa sigortalı olarak çalıştığı tarihten önce malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık ve arızasının bulunmaması gerekir. Sigortalılık öncesi malûl sayılmasını gerektirmeyecek düzeyde hasta veya sakat iken bu hastalık veya sakatlığı ilerlemiş ve sigortalılık sonrası malûl sayılmayı gerektirecek dereceye ulaşmış ise sigortalıya malûliyet aylığı bağlanabilecektir
Somut olayda; maluliyetin tespiti hususunda Mahkeme kararı yerinde olmakla birlikte, İstinaf Mahkemesince davacının prim günlerinin hesabında hataya düşüldüğü aylık şartlarının oluşmadığı yönünde hatalı karar verildiği anlaşılmakla, davacının 01.04.1996 ile 16.12.2009 tarihleri arasında 4-a kapsamında 778 prim günü, 07.06.2011 ile 18.3.2015 tarihleri arasında 4- b kapsamında 1362 prim günü olmak üzere toplamda 2140 prim günü olduğu ;en az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün prim günü bulunması şartlarını yerine getirdiği dolayısıyla aylık bağlanması gerektiği tespit edilmiştir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK'nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 24.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.