4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14976 Karar No: 2017/491 Karar Tarihi: 25.01.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/14976 Esas 2017/491 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/14976 E. , 2017/491 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/12/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 05/05/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı eşi .... ile davalının, evlilik birliği devam ederken, evli olduğunu bilerek birlikte yaşadığını, bu birliktelikten bir çocukları olduğunu, bundan dolayı kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının eşi ... ile davalının, birlikteliğinden 22/02/2008 tarihinde doğan ...."un babalığının tespiti istemi ile ..."a karşı açılan davada, mahkeme kararının tebliği ile davacının mevcut ilişkiyi 21/04/2011 tarihinde öğrendiği, ancak tazminat istemine ilişkin davanın 15/12/2014 tarihinde açıldığı, davalının, hamile kalıp ... ile resmi olarak evlenmek istemesi üzerine ..."nın evli olduğunu öğrendiği ve ilişkiyi sona erdirdiği, davacının ise babalık davası sırasında ilişkiyi ve müşterek çocuğu öğrendiği, davanın tüm yasal süreler geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Zamanaşımı, bir hakkın varlığını ortadan kaldıran bir olgu olmayıp ancak istenebilirliğine engel oluşturan bir def"idir. Def"i, davalının borçlu olduğu bir borcu özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına imkan veren bir haktır. Davalının bu haktan yararlanabilmesi için def"iyi açıkça süresinde ileri sürmesi gerekir. Davalı bir def""i olan zamanaşımını açıkça ileri sürmemişse, hakim zamanaşımı def"inin varlığını öğrense bile bunu kendiliğinden gözetemez. Şu durumda, mahkemece davalı tarafından usulüne uygun zamanaşımı def"i ileri sürülmemesine karşın davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş olması isabetli olmamış, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.