Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/317
Karar No: 2022/2574
Karar Tarihi: 24.02.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/317 Esas 2022/2574 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/317 E.  ,  2022/2574 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi


    Asıl dava, iptal edilen hizmetlerin fiili çalışma olduğunun tespiti ile aksine Kurum işleminin iptaline, birleşen dava ise davalı sigortalının iptal edilen sigortalılık döneminde yapılan yersiz sağlık giderinin tahsili amacıyla başlatılan icra takiplerine ilişkin itirazının iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, birleştirilen davaya yönelik istinaf başvurusunun ise hükmün kesin nitelikte olması nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Asıl dosyada davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 0701021313873 sigorta sicil numarasıyla 2010 yılı 4. aydan 2013 yılı 4. ayına kadar olan hizmetlerinin Kurumca iptal edildiğini, Kurum işleminin yerinde olmadığını, davacının iptal edilen hizmetlerinin fiili ve gerçek olduğunu ileri sürerek Kurumca iptal edilerek geçerli sayılmayan hizmetlerinin, davalı ...'a ait (1042258) ve (10144466) sicil sayılı iş yerleri nezdinde geçtiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen dosyada davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; Kuruma intikal eden ihbar ve şikayetler ile kayıtlardan yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporda, 5510 sayılı Kanunun uygulanması yönünden sahte işyeri ve sahte sigortalılık işlemleri yapıldığının, bu işlemler sonucunda Kurumdan haksız şekilde hizmet kazandırılarak sağlık yardımları alındığının, sahte hizmetlerle emeklilik hakkı elde edilmeye çalışıldığının tespiti üzerine davalı ... ve hak sahipleri için yersiz olarak yapılan tedavi giderlerinin davalı ... ve ...'dan tahsili için ... 1. İcra Müdürlüğünün 2016/2940 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibinin borçlulardan ... için kesinleştiğini, ...'ın itirazı neticesinde takibin ... açısından durdurulmasına karar verildiğini, 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi gereğince Kurum zararının adı geçen davalıdan tahsili gerektiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, Kurum lehine %20'den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile; davacının aralarında organik bağ bulunan ...'a ait...ve ... sicil sayılı işyerlerinde sürekli olarak 18/04/2010-11/02/2012 tarihleri arasında çalıştığının tespitine, davalıya ait...sicil sayılı işyerindeki 06/07/2012-31/07/2012 arasındaki çalışma tespitine ilişkin talebinin ise reddine; birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Asıl dosyanın davalısı, birleşen dosyanın davacısı olan Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle: asıl davada davacının, davasını ispatlayamadığını, bu nedenle asıl davanın reddi gerektiğini; birleşen dosyada ise davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    1- Asıl dosyanın davalısı olan Kurumun, asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
    2- Birleştirilen dosyanın davacısı olan Kurumun, birleştirilen davaya yönelik istinaf başvurusunun HMK 352/1-b maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte olması nedeniyle reddine, dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili özet olarak, ... yanından yapılan tüm bildirimlerin sahte olduğunu,genelde özürlü ve kronik hastalığı bulunun kişilerin seçilerek bildirimlerinin yapıldığını,davacının davasını ispatlayamadığını belirterek ve resen nazara alınacak diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, İlk Derece Mahkemesince yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
    6100 sayılı HMK madde119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, madde 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
    Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
    Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
    HMK madde 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Somut olayda, davacının SGK kayıtlarından 18.04.2010-01.05.2010 tarihleri arasında...İşyeri Sicil Numaralı ...'a, 02.05.2010-11.02.2012 Tarihleri arasında ... İşyeri Sicil Numaralı ...'a ve 06.07.2012-31.07.2012 Tarihleri arasında...İşyeri Sicil Numaralı ...'a ait işyerlerinde çalıştığının bildirildiği, davalı Kurum tarafından, 11/03/2013 tarihli Kurum Denetmen raporu ile davacının 2010/04 ila 2012/07 dönemleri arası çalışmalarının iptal edildiği, dava konusu dönemin 18/04/2010-31/07/2012 tarihleri arası iptal edilen döneme ilişkin olduğu, Mahkemece davacı tarafça bildirilen tanıkların beyanları, davacının 07/12/2010 tarihinde ...'a ait işyerinde engelli statüsündeki talebine işverenle görüşme sağlanarak aynı tarihte işe başlatıldığının İşkur tarafından bildirilmesi, yine tanıkların davacı ile ...'ın yanında çalıştıklarını ifade ettikleri, ..., ... ..., ... gibi isimleri ve yapılan işleri de belirterek detaylı anlatımları karşısında davacının SGK tarafından iptal edilen 18/04/2010-11/02/2012 tarihleri arası dönemde ...'ın kişilerden almış olduğu öncelikle alçı boya olmak üzere parke ve döşeme işlerinde hizmet akdi ile fiilen çalıştığının ispat edildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemenin kararı eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
    Mahkemece; ihtilaf konusu dönem yönünden davacının çalışmalarının nerede geçtiği,ne kadar süre ile hangi işlerin yapıldığı konusu davacıya açıklattırılmalı, çalışmasının geçtiğini iddia ettiği işyerinden bordrolu tanıklar ile özellikle davacının ifadelerinde birlikte çalıştığını belirttiği ... ve ...’nin ifadelerine başvurularak bu husus açıklığa kavuşturulmalı, ayrıca ... nin Kurum denetimi esnasında alınan 20.09.2012 tarihli beyanında davacı ile birlikte çalıştıklarını belirttiği ... ve ... dinlenmeli, söz konusu işyerinde muhasebeci olarak çalışan kişiler tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, tanık beyanları arasında çelişki bulunması halinde giderilmeli, gerek duyulması halinde komşu işyerleri sahipleri ile çalışanları Sosyal Güvenlik Kurumu, Vergi Dairesi, Emniyet, Belediye, Ticaret Odası aracılığıyla tespit edilerek bu kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmalı sonuç olarak davacının gerçek/fiili duruma uyan hizmetini açıkça ortaya koyan bir karar verilmelidir.
    Ayrıca yersiz sağlık giderlerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olan birleşen dava yönünden, sigortalılık tespitini de içermesi sebebiyle kesin olmadığı halde, hükmün kesin nitelikte olduğu yönünde değerlendirme yapılarak Bölge Adliye Mahkemesince bu kısım yönünden kesinlikten ret kararı verilmesi de hatalı olmuştur.
    O hâlde, asıl dava davalısı birleşen dava davacısı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi