Esas No: 2021/5453
Karar No: 2022/2573
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5453 Esas 2022/2573 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/5453 E. , 2022/2573 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No : 2020/163-2021/164
İlk Derece
Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi
No : 2015/193-2019/353
Asıl dava, iptal edilen hizmetlerin fiili çalışma olduğunun tespiti ile aksine Kurum işleminin iptaline, birleşen ilk, ikinci ve üçüncü davalar ise davalı sigortalının iptal edilen sigortalılık döneminde yapılan yersiz sağlık giderinin tahsili amacıyla başlatılan icra takiplerine ilişkin itirazın iptali, takiplerin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davalardan ikisinin reddine, birinin ise kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, asıl dava davacısı-birleşen davalar davalısı ... ve asıl dava davalısı-birleşen davalar davacısı Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince asıl davaya ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın asıl dava davacısı-birleşen davalar davalısı ... ve asıl dava davalısı -birleşen davalar davacısı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı / birleşen davaların davalısı ... vekili, dava ve cevap dilekçelerinde özetle; Davacının 07/01/2010-10/07/2012 tarihleri arasında davalı ...'a ait iş yerinde çalıştığını ancak anılan tarihler arasında adına yapılan bildirimlerin iptal edildiğini, Kurum işleminin yerinde olmadığını, iptal edilen bildirimlerin fiili ve gerçek çalışmaya dayalı olduğunu belirtmek sureti ile Kurum işleminin iptali ile geçerli sayılmayan hizmetlerinin davalı ...'a ait olan iş yeri bünyesinde geçerli olduğunun tespitine ve Kurum tarafından aleyhine açılan davaların da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı / birleşen davaların davacısı Kurum vekili, cevap ve dava dilekçelerinde özetle; Sigortalı ... adına 07/01/2010-01/05/2010 tarihleri arasında ... ile ...'a ait iş yerlerinden sahte bildirimler yapıldığını, ... hakkında devam eden soruşturma ve kovuşturmaların da olduğunu, adına yapılan bildirimlerin, geçersiz sayılan diğer şahıslar gibi ücret karşılığı yapıldığını belirtmek sureti ile Kurum aleyhine açılan davanın reddine, yersiz yapılan sağlık giderlerinin tahsili için ... 1. İcra Müdürlüğünün 2016/2943, 2016/2994 ve 2016/3017 sayılı icra dosyaları ile yapılan takiplerine yönelik itirazlarının iptaline ve Kurum lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Kanyılmaz davaya cevap vermemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, 2015/193 E. sayılı dava dosyasında: davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacının, aralarında organik bağ bulunan ...'a ait ... ve... sicil numaralı işyerlerinde sürekli olarak 07/01/2010-01/11/2011 tarihleri arasında çalıştığının tespitine, ...'a ait ... sicil numaralı işyerindeki çalışma tespitine ilişkin talebin reddine;
Birleşen 2016/333 E. 2016/385 K. sayılı dava dosyasında: davanın reddi ile; Davacının 09/04/2010-03/06/2010 tarihleri arası yapılan tedavi giderinden kaynaklı alacak taleplerinin reddine,
Birleşen 2016/334 E. 2016/416 K. sayılı dava dosyasında: davanın reddi ile; Davacının 03/10/2010-12/02/2012 tarihleri arası yapılan tedavi giderinden kaynaklı alacak talebinin reddine,
Birleşen 2016/290 E. 2017/22 K. sayılı dava dosyasında: davanın kısmen kabulü ile; Kurumun 02/04/2012-31/07/2012 tarihleri arası yapmış olduğu 1.246,14 TL sağlık yardımı ile 350,68 TL faiz yönünden ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3017 sayılı dosyasına ... tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı/birleşen davaların davalısı ... vekili, katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; Davacının, 2012 yılında da aynı iş yerinde ve aynı işte çalıştığını, hizmet bildirimlerinin davalı ...'ın kardeşi olan ...'a ait iş yerinden bildirilmesinde kusuru bulunmadığını, tedavi giderleri de karşılanan davacının bu durumu kontrol etme gereği duymadığını, davanın tam olarak kabulünün gerektiğini istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı/birleşen davaların davacısı Kurum vekili, istinaf dilekçesinde özetle; Sigortalı ... adına hizmet bildirimi yapan iş yerlerinin kendi aralarında toplu olarak giriş çıkış yaparak sahte sigortalılıkların tespitini zorlaştırmayı amaçladığını, iş yeri dosyasının geçici mahiyette inşaat ve taahhüt işleri olmasına rağmen devamlı ve kesintisiz bildirimler yapıldığını, iş yerlerinden hizmet bildirimleri yapılanların fiilen çalışmadıkları halde 130,00 TL - 220.00 TL karşılığı bildirim yapılmasını sağladıklarını, sigortalı ... hakkında Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/15 E. sayılı dosyasında hüküm kurulduğunu, 5510 sayılı Kanun'un 4 ve 6. maddeleri ile Borçlar Kanunu'nun 393. maddesi uyarınca davacının çalışma olgusunu ispatlayamamasına rağmen davasının kısmen kabulünün, Kurumun taleplerinin ise reddinin yerinde olmadığını ileri sürmüştür.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Davacı/birleşen davaların davalısı ... ile davalı/birleşen davaların davacısı Kurum tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK'nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine, dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı/birleşen davaların davalısı ... vekili; Davacının, 2012 yılında da aynı iş yerinde ve aynı işte çalıştığını, hizmet bildirimlerinin davalı ...'ın kardeşi olan ...'a ait iş yerinden bildirilmesinde kusuru bulunmadığını, tedavi giderleri de karşılanan davacının bu durumu kontrol etme gereği duymadığını, davanın tam olarak kabulünün gerektiğini ,
Davalı/birleşen davaların davacısı Kurum vekili; Sigortalı ... adına hizmet bildirimi yapan iş yerlerinin kendi aralarında toplu olarak giriş çıkış yaparak sahte sigortalılıkların tespitini zorlaştırmayı amaçladığını, iş yeri dosyasının geçici mahiyette inşaat ve taahhüt işleri olmasına rağmen devamlı ve kesintisiz bildirimler yapıldığını, iş yerlerinden hizmet bildirimleri yapılanların fiilen çalışmadıkları halde 130,00 TL - 220.00 TL karşılığı bildirim yapılmasını sağladıklarını, sigortalı ... hakkında Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/15 E. sayılı dosyasında hüküm kurulduğunu, 5510 sayılı Kanun'un 4 ve 6. maddeleri ile Borçlar Kanunu'nun 393. maddesi uyarınca davacının çalışma olgusunu ispatlayamamasına rağmen davasının kısmen kabulünün, Kurumun taleplerinin ise reddinin yerinde olmadığını ileri sürerek temyiz talebinde bulunmuşlardır,
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, İlk Derece Mahkemesince yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
6100 sayılı HMK madde119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, madde 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK madde 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Somut olayda, davacının ...'a ait ... ile... Sicil Numaralı ve ...'a ait ... sicil numaralı işyerlerinde geçen hizmetleri sahte sigortalılık gerekçesiyle davalı Kurum tarafından, 11/03/2013 tarihli Kurum Denetmen raporu ile iptal edildiği,Mahkemece dinlenen tanıkların davacının ...'ın aldığı işyerde çalıştırıldıklarına ilişkin beyanları ve ... kayıtları dikkate alındığında davacının ...'a ait işyerlerinde geçen çalışmalarının organik bağ kapsamında değerlendirilmesi gerektiği,ancak her ne kadar davalı tarafça ...'a ait ... sicil numaralı işyerlerinde geçen çalışmaların da organik bağ kapsamında değerlendirilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de bu işyerinin iştigal konusunun Ev ve İşyeri Temizlik İşleri olduğu, yani ...'a ait işyerlerinin iştigal konusu ile farklı olduğu, salt bu kişilerin kardeş olması ve ... denetmen raporunda sahte sigortalılık ile ilgili işbirliği iddiasının organik bağ açısından yeterli olmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin kararı eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Mahkemece; ihtilaf konusu dönem yönünden davacının çalışmalarının nerede geçtiği, ne kadar süre ile hangi işlerin yapıldığı konusu davacıya açıklattırılmalı, çalışmalarının geçtiğini iddia ettiği 3 işyerinden ayrı ayrı bordrolu tanıklar ile söz konusu işyerlerinde muhasebeci olarak çalışan kişiler tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, ayrıca dosyada beyanlarından Aslanapa köyünde yapıldığı belirtilen işe ilişkin o dönemde görevde olan muhtar ve azaların özellikle beyanlarına başvurulmalı, tanık beyanları arasında çelişki bulunması halinde giderilmeli, gerek duyulması halinde komşu işyerleri sahipleri ile çalışanları Sosyal Güvenlik Kurumu, Vergi Dairesi, Emniyet, Belediye, Ticaret Odası aracılığıyla tespit edilerek bu kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmalı sonuç olarak davacının gerçek/fiili duruma uyan hizmetini açıkça ortaya koyan bir karar verilmelidir.
O hâlde, asıl dava davacısı -birleşen davalar davalısı ... ve asıl dava davalısı -birleşen davalar davacısı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.