1. Hukuk Dairesi 2019/719 E. , 2019/4817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TİCARİ PLAKA KAYDININ İPTALİ-TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen ticari plaka satış sözleşmesinin ve araca ait trafik sicil kaydının iptali-tescil-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından duruşma günü olarak saptanan 24.09.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı ticari plaka satış sözleşmesinin ve araca ait trafik sicil kaydının iptali veya tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babaları...’nun, davalılara ... plaka sayılı ticari taksiyi ve ticari plakasını diğer mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla muvazaalı olarak satış göstermek suretiyle 07.11.2002 tarihinde devrettiğini ileri sürerek ticari plaka satış sözleşmesinin ve trafik sicil kaydının muvazaa nedeniyle iptali ile miras payı oranında adına tesciline,olmadığı takdirde saklı payının tenkisine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, devrin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olmadığını, mirasbırakanın kendilerinin taksicilik yapacağını düşünerek, davacının da onayını alarak ticari taksiyi sattığını ayrıca tenkis isteği yönünden bir yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra dava açıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, devrin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile satış işleminin davacının payı oranında iptaline ,tescilin idari işlem ile olacağı gerekçesiyle tescil talebinin reddine, tenkis talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakanın ... plaka sayılı ticari aracını 07.11.2002 tarihinde davalılara satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, bizzat mirasbırakanın üzerinde tapuda kayıtlı olan taşınmazların miras bırakan ya da vekili (temsilcisi) tarafından aslında bağış olduğu halde satış biçiminde temlik edilmesi durumunda uygulama olanağı bulur.
İçtihadı birleştirme kararları kapsamları ile sınırlı gerekçeleri ile yol gösterici ve sonuçları ile bağlayıcı kararlar olduğundan tapuda yapılan temlikler dışındaki işlemler yönünden belirtilen içtihadı birleştirme kararı uygulanamaz. Ancak, böyle hâllerde genel muvazaa hükümlerinin uygulanması gerekir. Gerçekten, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 19. maddesi hükmünde genel muvazaa düzenlenmiş olup, “…..tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır” hükmü getirilmiştir. Mirasçı sözleşmenin tarafı olmadığından sözleşmenin muvazaalı olarak yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanabilir. Özellikle, resmi sicillere bağlı tutulan malların muvazaalı devrinde TBK"nın 19. maddesinin uygulanabileceği ve muvazaa iddiasının araştırılacağı yasal ve yargısal uygulama gereğidir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.05.2009 günlü ve 1999/4-286 esas, 1999/293 karar sayılı kararında da aynı görüş benimsenmiştir.
Somut olayda ise, yukarıda açıklanan ilke ve olguları kapsar biçimde bir araştırma ve incelemenin yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Hâl böyle olunca, davanın konusunu oluşturan... plaka sayılı ticari taksiyi ve ticari plakası devri yönünden TBK"nın 19. maddesi kapsamında değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken, muris muvazaası kapsamında değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.