8. Ceza Dairesi 2019/13405 E. , 2019/15947 K.
"İçtihat Metni"Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.320,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ELAZIĞ Çocuk Mahkemesinin 27/06/2013 tarihli ve 2012/666 esas, 2013/409 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçu ile birlikte işlediği iddia olunan hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlâl suçları yönünden de verilen mahkumiyet kararının suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03/05/2018 tarihli ve 2016/19534 esas, 2018/5575 karar sayılı ilamı ile; "...Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda alınan ifadesinde, soruşturma evrakı yaşı nedeniyle tefrik olunan ve hakkında asliye ceza mahkemesine aynı suçlardan dava açılan arkadaşı ...’ı olay tarihinde otobüs duraklarında elinde bir kutu ile gördüğünü, ..."ın kendisinden elindeki bilgisayarın tamiri ve satımı konusunda yardım istediğini, bunun üzerine ..."ın elindeki bilgisayarı birlikte satmaya götürdüklerini, kendisinin yüklenen hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarına iştirak etmediğini savunması ve yaşı nedeniyle soruşturma evrakı ayrılan ve aynı suçlardan dava açılan sanık ...’ın dosya içeriğindeki 10.11.2012 tarihli kolluk ifadesinde suça sürüklenen çocuk ...’ın savunmalarını doğrular biçimde “suçu tek başına işlediğini, çaldığı bilgisayarı satmak için .... Caddesinde beklediği sırada suça sürüklenen çocuk ... ile karşılaştığını, bilgisayarın satımı konusunda ..."dan yardım istediğini, ..."ın kendisini ismini hatırlamadığı bir bilgisayarcıya götürdüğünü, bilgisayarın çalıntı olduğundan ..."ın haberinin bulunmadığını” belirtmesi karşısında, mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden suça sürüklenen çocuğun atılı suçlardan ayrı ayrı beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,..." şeklinde belirtildiği üzere hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğine ilişkin kesin ve inandırıcı delil olmadığından bahisle suça sürüklenen çocuk lehine bozma kararı verildiği,
Suça sürüklenen çocuğun olay günü müştekinin evine, evin kapısını kırarak girdikleri ve bilgisayar kasası, monitör, kalvye, altın yüzük ve müşteki ..."a ait olan av tüfeğini çalması şeklinde gerçekleşen eyleminde, evin kapısının kırıldığı gerekçesiyle mala zarar verme suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de,kesin nitelikte olması nedeniyle temyiz edilemeyen mala zarar verme suçunun, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği gibi suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğine ilişkin mahkumiyete yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden suça sürüklenen çocuğun beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10.05.2019 gün ve 4478 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.05.2019 gün ve KYB/2019-52896 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasında mahkemece yapılan yargılama neticesinde Elazığ Çocuk Mahkemesinin 2012/666 esas, 2013/409 karar sayılı, 27.06.2013 tarihli kararı ile her üç suçtan mahkumiyet kararı verildiği, suça sürüklenen çocuk müdafinin hükümlere yönelik temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 2014/23103 esas, 2016/2269 karar sayılı 16.02.2016 tarihli ilamı ile eksik inceleme nedeniyle nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının bozulduğu, mala zarar verme suçu açısından ise kesinlik nedenli red kararı verildiği, yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden mahkumiyet kararı verildiği ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz yasa yoluna başvurduğu, Yargıtay 2. Ceza Dairesi"nin 03.05.2018 gün ve 2016/19534 esas 2018/5575 karar sayılı ilamı ile, “Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda alınan ifadesinde, soruşturma evrakı yaşı nedeniyle tefrik olunan ve hakkında asliye ceza mahkemesine aynı suçlardan dava açılan arkadaşı ...’ı olay tarihinde otobüs duraklarında elinde bir kutu ile gördüğünü, ..."ın kendisinden elindeki bilgisayarın tamiri ve satımı konusunda yardım istediğini, bunun üzerine ..."ın elindeki bilgisayarı birlikte satmaya götürdüklerini, kendisinin yüklenen hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarına iştirak etmediğini savunması ve yaşı nedeniyle soruşturma evrakı ayrılan ve aynı suçlardan dava açılan sanık ...’ın dosya içeriğindeki 10.11.2012 tarihli kolluk ifadesinde suça sürüklenen çocuk ...’ın savunmalarını doğrular biçimde “suçu tek başına işlediğini, çaldığı bilgisayarı satmak için .... Caddesinde beklediği sırada suça sürüklenen çocuk ... ile karşılaştığını, bilgisayarın satımı konusunda ..."dan yardım istediğini, ..."ın kendisini ismini hatırlamadığı bir bilgisayarcıya götürdüğünü, bilgisayarın çalıntı olduğundan ..."ın haberinin bulunmadığını belirtmesi karşısında, mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden suça sürüklenen çocuğun atılı suçlardan ayrı ayrı beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, ”gerekçesiyle mahkumiyet kararlarının bozulduğu ve yerel mahkemece bozmaya uyularak aynı mahkemenin 2018/355 esas, 2018/639 sayılı, 18.12.2018 tarihli kararı ile nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından beraat kararı verildiği ve kararların 06.03.2019 tarihinde kesinleştiği ve tüm dosya kapsamına göre de, suça sürüklenen çocuğun beraat ettiği suçlarla birlikte işlediği iddia ve kabul olunan mala zarar verme suçundan da beraat etmesi gerektiği anlaşıldığından;
Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden Elazığ Çocuk Mahkemesi"nin 27.06.2013 gün ve 2012/666 esas, 2013/409 sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, yüklenen fiilin suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle mala zarar verme suçundan 5271 sayılı CMK.nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine, hükmedilen cezanın infaz edilmemesine, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.