Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/415
Karar No: 2019/5172
Karar Tarihi: 25.06.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/415 Esas 2019/5172 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı verilen hüküm, düzenlenen gerekçeli kararın tebliği ile ilgili hususları içermektedir. Kararda, Tebligat Kanununun gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili iki aşamalı yol benimsendiği belirtilmektedir. Bununla birlikte, Kanunun 10. ve 21. maddelerinin farklı şekilde yorumlanmasının muhatabın savunma hakkını kısıtlamasına neden olacağı ve Anayasanın \"Hak arama hürriyeti\" kenar başlıklı 36. maddesine aykırı olacağı ifade edilmektedir. Kararda ayrıca, Tebligat Kanununun 35. maddesinde gerçek kişilerle ilgili olarak adres değişikliği ve tebligat yapılmasıyla ilgili hükümler içerildiği ve tüzel kişi muhataplara da uygulanacağı belirtilmektedir. Kararda ayrıca, yabancı memlekette tebligat usullerinin 25. maddesi ile düzenlendiği ve Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla da tebliğ yapılacağı ifade edilmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2019/415 E.  ,  2019/5172 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    II- Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
    a) Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
    b) Dördüncü fıkrasında, tüzel kişi muhataplara daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişilerin resmî kayıtlarındaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
    III- Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 25. maddesinde yabancı memlekette tebligat usulü şu şekilde düzenlenmiştir; "Yabancı memlekette tebliğ o memleketin salahiyetli makamı vasıtasiyle yapılır. Bunun için anlaşma veya o memleket kanunları müsait ise, o yerdeki Türkiye siyasi memuru veya konsolosu tebligat yapılmasını salahiyetli makamdan ister.
    Yabancı memleketlerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evrak, tebligatı çıkaran merciin bağlı bulunduğu vekalet vasıtasiyle Dışişleri Bakanlığına, oradan da memuriyet havzası nazarı itibara alınarak ilgili Türkiye Elçiliğine veya Konsolosluğuna gönderilir.
    Şu kadar ki, Dışişleri Bakanlığının aracılığına lüzum görülmeyen hallerde tebligat evrakı, ilgili Bakanlıkça doğrudan doğruya o yerdeki Türkiye Büyükelçiliğine veya Başkonsolosluğuna gönderilebilir.
    "Siyasî temsilcilik aracılığıyla yabancı ülkedeki Türk vatandaşlarına tebligat" başlıklı 25/a maddesi ise; "Yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebliğ o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla da yapılabilir.
    Bu hâlde bildirimi Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur yapar.
    Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim, muhataba o ülkenin mevzuatının izin verdiği yöntemle gönderilir.
    Bildirimin o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendirildiğinde, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligat otuzuncu günün bitiminde yapılmış sayılır. Muhatap Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna başvurduğu takdirde tebliğ evrakını almaktan kaçınırsa bu hususta düzenlenecek tutanak tarihinde tebliğ yapılmış sayılır. Evrak bekletilmeksizin merciine iade edilir.
    Bu maddeye göre kazaî merciler tarafından çıkarılacak tebligatta, tebliğ evrakı doğrudan o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna gönderilebilir." şeklindedir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince:
    Davalılardan ...’a gönderilen gerekçeli karar tebligatının adresten taşındığından bahisle iade edilmesi üzerine gerekçeli kararın Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, sonrasında ise Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, tebliğin 21/1. maddesinin şartlarını taşımadığı anlaşılmaktadır.
    Davalılardan ...’e gerekçeli Kararın Adalet Bakanlığı Dışilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü (Hukuk Tebligat Bürosunun) 14.12.2018 tarihli yazılarında tebliğ edildiği, tebligat evrakının yazı ekinde bulunduğu belirtilmekte ise de tebligat evrakına rastlanılamamıştır.
    Davalılardan ..., ..., ..., ... ve ...’in adresleri farklı olmasına rağmen adı geçen davalılara gönderilen gerekçeli karar tebligatlarının hepsinin “Daimi çalışan ... ’e” tebliğ edildiği, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu görülmektedir.
    Davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ...’e 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli Kararın tebliği sağlanması,
    Davalılardan ...’e gerekçeli Kararın tebliği ile ilgili Adalet Bakanlığı Dışilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü (Hukuk Tebligat Bürosunun) 14.12.2018 tarihli yazı ekindeki tebligatın akıbetinin araştırılarak tebligat parçasının dosyaya eklenilmesi, eklenmesinin mümkün olmaması halinde yeniden tebligat yapıldıktan ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 25.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi